Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Orhan Kocaman, bağırsak sağlının, beslenme ile alakası konusunda açıklamalarda bulundu.
‘BAĞIRSAKLAR BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİN MERKEZİ VAZİFESİNİ GÖRÜR’
Bağırsak sıhhatinin birey açısından ehemmiyetine değinen Prof. Dr. Kocaman, “Bağırsaklarımız yalnızca yediğimiz yiyecekleri parçalayarak bize güç sağlamaz, birebir vakitte bağışıklık sistemimizin merkezi misyonunu görür. Bedenimizdeki savunma hücrelerinin büyük bir kısmı bağırsaklarımızda yer aldığından güçlü bir bağışıklık için sağlıklı bağırsaklar vazgeçilmezdir. Bağırsaklarımızda yaşayan yararlı bakteriler (mikrobiyom), sindirimden vitamin üretimine, ziyanlı mikroplarla gayretten metabolizmanın düzenlenmesine kadar birçok misyon üstlenir” diye konuştu.
‘LİFLİ BESİNLER VE KÂFİ SU TÜKETİMİ İHMAL EDİLMEMELİ’
Bağırsaklarımızın tertipli çalışması için en kolay fakat en güçlü iki yardımcının lif ve su olduğunu lisana getiren Prof. Dr. Kocaman, “Lifli besinler ve kâfi su tüketimi bağırsak sıhhatinin temel taşlarıdır. Lif, sindirilemeyen bir besin öğesidir fakat bağırsaklarımız için son derece pahalıdır. Zerzevat, meyve, baklagiller ve tam tahıllarda bol ölçüde bulunan lif, bağırsak hareketlerini düzenler, kabızlığı önler ve bağırsaklarda yararlı bakterilerin beslenmesini sağlar. Böylelikle, bağırsak florasının istikrarda kalmasına katkıda bulunur. Velhasıl, sağlıklı bağırsaklar için lifli besinlerle birlikte bol su tüketmek şarttır” sözlerini kullandı.
‘İŞLENMİŞ VE YÜKSEK ŞEKERLİ BESİNLERDEN UZAK DURUN’
İşlenmiş ve yüksek şekerli besinlerin bağırsak sıhhatini olumsuz etkileyebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Kocaman, şu bilgileri paylaştı:
“Her lokmamız bağırsak sıhhatimiz üzerinde iz bırakır. Bilhassa işlenmiş ve şekerli besinler olumsuz tesirleriyle öne çıkar. Bağırsak floramızın dostu olan besinler olduğu üzere düşmanı olan yiyecekler de vardır. İşlenmiş besinler ve yüksek şeker içeren yiyecekler bağırsaklarımızdaki dengeyi bozarak sıhhatimizi olumsuz tesirler. Çok şeker tüketimi, ziyanlı bakterilerin ve mantarların çoğalmasına yer hazırlar, yararlı bakterilerin sayısını azaltır. Bu durum bağırsak florasının istikrarını bozarak sindirim meselelerine, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve iltihabi süreçlerin artmasına yol açabilir. Hazır paketli yiyecekler, fast-food eserler ve çok şekerli içecekler bağırsaklarımızda ziyanlı mikroorganizmaların hakimiyetini artırırken, uzun vadede obezite, diyabet ve kalp hastalıkları üzere kronik meseleleri da tetikler.”
‘SEYAHATLER VE SONRASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER’
Tatil yahut seyahat sırasında bağırsak sıhhatinin dengesizleşebileceğine değinen Prof. Dr. Kocaman, “Uzun seyahatler ve tatiller sırasında beslenme nizamı, uyku, hareket alışkanlıkları değişir. Hazır ve işlenmiş besinlerin daha fazla tüketilmesi, az su içilmesi, gerilim ve hareketsizlik bağırsak florasının istikrarını bozabilir. Ayrıyeten, farklı kent ya da ülkelerdeki yiyecek ve sular, bağırsakların alışık olmadığı mikroorganizmalar içerdiğinden sindirim meselelerine, kabızlık yahut ishale yol açabilir. Seyahatte dışarıda sık beslenmek, süratli tüketilen yiyeceklere yönelmek ve hijyen kurallarına dikkat etmemek bağırsak sıhhatini olumsuz tesirler. Eller yıkanmadan tüketilen besinler ya da emniyetli olmayan yiyecekler, ziyanlı mikroorganizmaların bağırsaklara ulaşmasına neden olabilir. Bu yüzden taze ve istikrarlı beslenmeye ihtimam göstermek, kâfi sıvı almak ve hijyene dikkat etmek gerekir. Seyahat sonrası bağırsak sıhhatini toparlamak için lifli besinler (sebze, meyve, baklagiller, tam tahıllar) tercih edilmelidir. Yoğurt, kefir ve fermente sebzeler üzere probiyotik ve prebiyotik besinler yararlı bakterileri takviyeler. Ayrıyeten, bol su içmek, hafif idman yapmak ve gerilimden uzak durmak düzgünleşme sürecini hızlandırır” dedi.
‘BAĞIRSAK SIHHATİNİN BOZULMASI FARKLI HASTALIKLARI TETİKLİYOR’
Bağırsak sıhhatinin bozulmasının farklı sıhhat problemlerine yol açabileceğini söz eden Prof. Dr. Kocaman, şunları söyledi:
“Bağırsak florası bozulduğunda tesirleri sırf sindirimle sonlu kalmaz. Bağırsak florasının istikrarının bozulması, sıhhatimiz üzerinde çok çeşitli olumsuz tesirler yaratabilir. Sindirim sistemi çabucak fark edilir biçimde etkilenir. Kabızlık, ishal, gaz ve şişkinlik üzere problemler sıkça görülür. Ayrıyeten bağışıklık sistemi de zayıflar, bedenimiz enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelir. Araştırmalar, bağırsak florasının bozulmasının obezite, diyabet, kalp hastalıkları ve bağırsak iltihabi hastalıkları üzere kronik rahatsızlıklarla kontaklı olduğunu göstermektedir. Bunların dışında, bağırsaklarımız ruh halimizi etkileyen serotonin ve öbür hormonların büyük bir kısmını üretir. Floradaki dengesizlik gerilim, dert ve uyku sorunlarına katkıda bulunabilir. Bağırsak florasının bozulması, uzun vadede hem fizikî hem de ruhsal sıhhatimizi olumsuz etkileyebilir.”
‘BAĞIRSAKLARA YETERLİ GELECEK ÖNERİLER’
Günlük hayatta bağırsak sıhhatini korumak için tekliflerde bulunan Prof. Dr. Kocaman, “Bağırsaklarınızın sıhhatini korumak, günlük küçük beslenme alışkanlıklarınızla başlar. Günlük hayatta bağırsak sıhhatini korumak için beslenme alışkanlıkları büyük değer taşır. Öncelikle lif açısından güçlü besinler; zerzevat, meyve, tam tahıllar ve baklagiller, bağırsak hareketlerini düzenler ve yararlı bakterilerin beslenmesini sağlar. Probiyotik ve prebiyotik içeren besinler, yoğurt, kefir, fermente sebzeler ve birtakım tam tahıllar, bağırsak florasının istikrarda kalmasına yardımcı olur. İşlenmiş besinler, hazır yiyecekler ve çok şeker tüketiminden uzak durmak, ziyanlı bakterilerin çoğalmasını önler. Bol su içmek, kâfi sıvı almak ve öğünleri tertipli tüketmek de sindirim sistemi için değerlidir. Ayrıyeten, küçük ancak sık öğünler, yavaş ve şuurlu beslenmek, çok yağlı yahut çok baharatlı yiyecekleri sınırlamak bağırsak sıhhatini takviyeler. Özcesi, istikrarlı ve doğal beslenmek, bağırsak florasını muhafazanın ve genel sıhhati desteklemenin en tesirli yoludur” sözlerini kullandı.
