Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Mısra Beste Köleoğlu, sağlıklı bir halde kilo almanın yolları hakkında açıklamalarda bulundu. Kilo alma sürecinin genelde güç istikrarına bağlandığını söyleyen Uzm. Dyt. Köleoğlu, “Tüketilen kalorinin harcanandan fazla olması kilo aldırır. Lakin bu kolay denklem, gerçek hayatta birçok faktörden etkilenir. Günümüz hayat şartları, hareketsizlik ve beslenme alışkanlıkları bu faktörlerin başında gelir. Ağır iş temposu ve gerilim altında olan bireyler, hazır besinlere daha fazla yönelir ve bu da kalori tüketimini artırır. Gerilim hormonu olarak bilinen ‘kortizol’ ise iştahı artırarak bu süreci hızlandırabilir” diye konuştu.
“HORMONAL DENGESİZLİKLER KIYMETLİ ROL OYNUYOR”
Hormonal dengesizliklerin de kilo alımında kıymetli rol oynadığını lisana getiren Uzm. Dyt. Köleoğlu, “Örneğin, tiroit bezlerinin yavaş çalışması (hipotiroidi), metabolizma suratını düşürerek bedenin güç yakma kapasitesini kısıtlar. Birebir biçimde, insülin direnci yahut polikistik over sendromu üzere metabolik rahatsızlıklar da kilo almayı kolaylaştırır. Son yıllarda yapılan araştırmalar, bağırsak mikrobiyotasının da kilo üzerinde tesirli olduğunu göstermektedir. Sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotası, güç istikrarını ve metabolizmayı olumlu tarafta etkilerken; istikrarsız bir yapı kilo artışına neden olabilir” dedi.
“KİLO ALIMINDA GENETİK VE ŞAHSÎ FAKTÖRLER ETKİLİ”
Kilo alımında genetik ve ferdî faktörlerin tesirinden bahseden Uzm. Dyt. Köleoğlu, şu bilgileri paylaştı:
“Genetik, kilo alım sürecinin kıymetli bir belirleyicisidir. Ailede kilo alma eğilimi olan bireyler, genetik olarak yağ depolamaya daha yatkın olabilir. Örneğin, bedenin metabolizma suratını, iştah düzenleyen hormonları ve yağ hücrelerinin dağılımını denetim eden genler, kilo alımında belirleyici rol oynar. Lakin, genetik yatkınlık mukadderat değildir. Sağlıklı bir ömür üslubu benimseyerek bu tesirler büyük ölçüde sonlandırılabilir. Ferdî alışkanlıklar da genetik kadar değerlidir. Hareketsiz bir ömür üslubu, sıhhatsiz beslenme ve sistemsiz uyku kilo almayı hızlandırabilir. Öte yandan, bireyin ruhsal durumu da kilo üzerinde direkt tesirli olabilir. Gerilim, depresyon yahut yeme bozuklukları, kilo alımını artıran ya da kilo almayı engelleyen faktörler olarak karşımıza çıkar.”
“SAĞLIKLI KİLO ALIMININ YOLLARI”
Sağlıklı kilo alımının, kalori ölçüsünü artırmanın ötesinde bir anlayış gerektirdiğine dikkat çeken Uzm. Dyt. Köleoğlu, “Kalorinin kaynağı, sıhhatinizi müdafaanız açısından büyük ehemmiyet taşır. Fast-food üzere işlenmiş besinler yerine, doğal ve besleyici besinleri tercih etmek bu sürecin temel taşıdır. Örneğin, tam tahıllar, sağlıklı yağlar (örneğin zeytinyağı ve avokado), kaliteli protein kaynakları (et, tavuk, balık, yumurta) ve taze sebzeler, sağlıklı kilo alımı için ülkü seçimlerdir. Ayrıyeten, öğün nizamına dikkat etmek gereklidir. Ana öğünlerin yanı sıra, güç yoğunluğu yüksek ve besin kıymeti varlıklı orta öğünler eklemek, kilo alımını dayanaklar. Bir avuç badem, fındık yahut bir dilim tam buğday ekmeği üzerine sürülmüş fıstık ezmesi üzere orta öğünler, bedene gereksinim duyduğu kaloriyi sağlarken birebir vakitte doyurucu bir alternatif sunar. Antrenman de kilo alım sürecinin ayrılmaz bir kesimidir. Tartı idmanları, alınan kalorinin kas kütlesi olarak depolanmasına yardımcı olur ve sağlıklı bir beden yapısını destekler” sözlerini kullandı.
“KİLO ALMASI GEREKEN BİREYLER”
Hangi bireylerin kilo alması gerektiğine değinen Uzm. Dyt. Köleoğlu, “Kilo almak, herkes için gerekli bir süreç değildir. Fakat birtakım bireyler için bu bir sıhhat gerekliliği haline gelebilir. Örneğin, BKİ’si 18.5’in altında olan bireyler zayıf kabul edilir ve bu durum bağışıklık sistemini zayıflatabilir, hastalıklara karşı direnci azaltabilir. Kas kaybı yaşayan atletler yahut kronik hastalıklardan sonra güzelleşme periyodundaki bireyler için de kilo alımı kıymetli bir gerekliliktir. Sağlıklı kilo alımı, sırf fizikî görünümü değil, birebir vakitte genel sıhhat durumunu da iyileştirir” dedi.
“İŞLENMİŞ BESİNLERDEN UZAK DURULMALI”
Kilo almaya çalışırken dikkat edilmesi gerekenleri anlatan Uzm. Dyt. Köleoğlu, şunları söyledi:
“Kilo alma sürecinde çoka kaçmamak ve sıhhati ön planda tutmak temeldir. İşlenmiş besinlerden, rafine şekerlerden ve trans yağlardan uzak durulmalıdır. Bu çeşit besinler kısa vadede kilo almayı kolaylaştırsa da uzun vadede önemli sıhhat problemlerine yol açabilir. Hedeflenen kilo alım suratı, haftada 0.5-1 kg ortasında olmalıdır. Daha süratli kilo alımı, bedenin yağlanmasına neden olabilir ve bu da sağlıklı bir süreç değildir.”
“TAM TAHILLI ESERLER TÜKETİLEBİLİR”
Tok tutan yiyeceklerin çoklukla lif ve protein açısından varlıklı besinler olduğunu belirten Uzm. Dyt. Köleoğlu, “Tam tahıllı eserler (örneğin yulaf, kepekli ekmek), sebzeler (örneğin brokoli, ıspanak) ve baklagiller (mercimek, nohut) uzun müddet tokluk hissi sağlar. Ayrıyeten, sağlıklı yağlar içeren avokado, ceviz ve zeytinyağı da tokluk hissini artırabilir. Protein kaynakları ortasında ise yumurta, yoğurt, tavuk ve balık öne çıkar. Bu yiyecekler, sindirimi yavaşlatarak ve midenin doluluk hissini artırarak uzun mühlet tok kalmayı destekler” açıklamasında bulundu.
KİLO ALIMINI HIZLANDIRAN ZİYANLI BESİNLER
Kilo alımını hızlandıran kimi besinlerin uzun vadede sıhhate ziyan verebileceğini söyleyen Uzm. Dyt. Köleoğlu, “Trans yağ içeren cips, margarin ve hazır atıştırmalıklar, kalp sıhhatini tehdit ederken, şekerli içecekler ve tatlılar metabolizmayı olumsuz tesirler. Ayrıyeten, çok tuzlu besinler bedende su tutulumuna neden olabilir ve bu da sıhhatsiz bir kilo artışına yol açar. Bu tıp besinlerden uzak durmak, kilo alım sürecinin sağlıklı bir halde ilerlemesi için gereklidir” dedi.
“AKDENİZ DİYETİ UYGULANABİLİR”
Uzun vadede sağlıklı bir kiloda kalmanın sürdürülebilir bir beslenme planı ile mümkün olduğunu işaret eden Uzm. Dyt. Köleoğlu, “Akdeniz diyeti üzere doğal yağlar, taze sebze-meyve ve tam tahıllar içeren bir diyet, hem kilo denetimini takviyeler hem de genel sıhhati düzgünleştirir. Tertipli antrenman yapmak, kâfi uyku almak ve gerilim idaresi, sağlıklı kilo denetiminin başka değerli bileşenleridir. İstikrarlı bir ömür şekli, yalnızca fizikî değil, zihinsel sıhhatinizi da olumlu tarafta etkiler” tabirlerini kullandı.
