Yeni Şafak yazarı ‘tasma’ ve ‘takoz’ diyerek 30 Ağustos’ta laikliği hedef aldı: ‘Laikliğin özgürlük olduğunu söyleyen ya salaktır ya da asalak!’

İktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak müellifi Yusuf Kaplan, “Bu millet anayasasını yapamayacak mı?” başlıklı köşe yazısında Türkiye’nin kendi anayasasını yapamadığını sav ederek “Bin yıl dünya tarihini yapan bir toplumun hâl-i pür melâline bakın, bu millet köle mi?” sözlerini kullandı.
Laikliğin özgürlük getirmediğini savunan Kaplan, “Laiklik, gerçekliği fizik gerçekliğe indirgeyen, metafiziği yok sayan, dünyayı kutsayan bir barbarlık biçimidir, ontolojik şiddettir, varlığın sistemini alt üst ettiği için, büyük düşünür Hegel’in bam telinden yakalayan ifadesiyle” dedi.
“YA SALAKTIR YA ASALAK!”
Kaplan, “Laikliğin özgürlük olduğunu söyleyen ya salaktır ya da asalak!” ifadelerini kullandı.
Kaplan şöyle yazdı:
“İnsanlığa barış yurdu armağan edecek model bizde lakin biz, boynumuza geçirilen Laikçilik tasmasını çıkarıp atmak yerine, bu tasma’ya güzellemeler diziyoruz!
Üstelik de laikliğin ‘tartışılmaz üniversal özgürlük modeli olduğunu'(!) bu ülkenin İslâmî bölümleri savunur hâle geldiler!
Laikliğin, özgürlükle özdeş olmadığını, ‘özgürlükleri değil imtiyazları artırdığını’ Braudel’den MacNeill’e kadar büyük tarihçiler göstermediler mi?
Hâl böyleyken, laikliğin özgürlük olduğunu söyleyen ya salaktır ya da asalak!
Laiklik nereye özgürlük getirmiş, biri çıksın söylesin?
Laiklik, gerçekliği fizik gerçekliğe indirgeyen, metafiziği yok sayan, dünyayı kutsayan bir barbarlık biçimidir, ontolojik şiddettir, varlığın tertibini alt üst ettiği için, büyük düşünür Hegel’in bam telinden yakalayan sözüyle.
Bu barbarlık biçiminden, insanlığı, tekrar Hegel’in sözüyle, İslâm kurtarmıştır: İslâm, hakikati parçalamamış, hayatı ve hakikati bir bütün olarak kavramış, hiçbir varlığı, inancı, inanç ve toplum kısmını dışlamamış, -toplumun sistemini ve huzur ortamını bozmadıkları sürece- herkese hayat hakkı tanımıştır.
Unutmayalım:
Laikçilik tasması, bizi durdurmak, tarihî yürüyüşümüzü bitirmek için boynumuza geçirildi.
Ama boşuna yoruyorlar bu aziz milleti! Bu prangaları sabırla kıracak bu pak millet!
Oysa, Batılı laik ülkelerin anayasaları İncil’e vurgu yapar. Lakin kelamım ona bu Müslüman ülkenin anayasası; İslâm’ı dışlar, laikliği kutsar.
Hâlâ darbe anayasası değiştirilemiyor, düşünün artık!
Bu ülkede bütün cinayetler laikçilik ismine işlenmedi mi?
Binlerce İskilipli Atıf, laikçilik ismine asılmadı mı?
Bütün darbeler laikçilik ismine yapılmadı mı?
Laikçilik, bu toplumun yine tarihî bir yürüyüşe geçmesinin önündeki en büyük takozdur.”