Yeni düzenleme tartışma yarattı! Depremde yıkılan binalarda ustalara da sorumluluk geliyor…

6 Şubat sarsıntılarında yıkılan binaların akabinde müteahhit, mühendis, mimar ve yapı kontrol firması çalışanları yargılanırken; Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, inşaat ustalarını da sorumlu tutacak bir düzenleme üzerinde çalışıyor. “Şantiyem” isimli yazılım üzerinden ustaların kayıt altına alınmasını ve mesleksel yeterlilik dokümanı olmayanların çalışamamasını öngören taslak, kesim temsilcileri ve hukukçular ortasında tartışmalara neden oldu.

Bakanlık, düzenleme ile birlikte usta kayıtlarının elektronik ortamda izlenmesini, personellik kalitesinin artırılmasını ve iş kazalarının azaltılmasını amaçladığını belirtiyor. Fakat düzenleme, uygulamada inşaat personellerine ceza sorumluluğu getirebileceği gerekçesiyle eleştiriliyor.

Hali hazırda yargılaması süren zelzele davalarını takip eden avukat ve işçi sendikaları bu düzenlemeyi ANKA Haber Ajansı’na kıymetlendirdi.

6 Şubat sarsıntılarında yıkılan binlerce insanın hayatını kaybettiği, hala cenazesi bulunamayan çok sayıda insanın olduğu Rönesans Rezidans davası avukatlarından Cansu Albayrak, davalarda “asıl sorumlular” yargılansın diye uğraş edilen bir süreçte bu değişikliğin çok değerli olduğuna dikkat çekti. Bu düzenleme ile müteahhit, mimar üzere asıl sorumların, sorumluluklarının azaltıldığını belirten Albayrak, “Rönesans evrakında yüzde yüz kusurlular tali kusurlu sayıldı. Bu belgede bile bu yapılıyorsa, düzenleme olursa ne yapılır. Bu düzenleme sorumluları genişletip cürmü; emekçiye, ustabaşına yıkma düzenlemesidir. Paslı demiri, deniz kumunu veren müteahhit, mimar personel ne yapsın? Bir de bir müteahhit, bir yapı kontrol firma sahibi var onlarca personel var. Bir müteahhidin işini 50-100 çalışana yükleyecekler. Hem müteahhit korunacak hem de devletin sorumluluğu azaltılacak” değerlendirmesinde bulundu.

AVUKAT FERİDE TUNCER: O VAKİT ÇALIŞANLARI DENETLEMESİ GEREKENLER NEDEN VAR?

6 Şubat sarsıntılarında Antakya ilçesi Odabaşı Mahallesi’nde bulunan Zekiye Kırat Apartmanı’nın yıkılması sonucu 36 kişi hayatını yitirdi. Kırat Apartmanı davası avukatlarından Feride Tuncer, tasarıyı; tehlikeli olduğunu ve mantıklı bulmadığını söyledi. Binalarda meydan gelen her şeyden patronun sorumlu olduğunun altını çizen Tuncer, “Devlet sorumluluktan kurtulmak için bir uygulama yapıyor. Büsbütün fiziki güçle çalışan duvar ören, sıva yapan emekçiye kusur atfedilemez. İşin matematiğini, fiziğini bilmeyen sorumlu tutulur mu, cürüm atfedilir mi? O vakit o çalışanları ve işi denetlemesi gerekenler neden var” halinde konuştu.

YAPI YOL İŞ SENDİKASI MYK ÜYESİ BARIŞ KAYA: SARSINTI KABAHATLERİ EMEKÇİLERE YIKILAMAZ, SOKAĞA ÇIKARIZ

Düzenlemeye inşaat personelleri ve sendikaları da reaksiyon gösterdi. Yapı Yol İş Sendikası MYK üyesi Barış Kaya, “Depremlerde yıkılan binalar hepimizi üzdü lakin bu işte en büyük sorumluluk devlette en temizi ise personeldir. Bu biçimsel bir karar. O taslakta mesleksel yeterlilik dokümanı olmayan inşaatta çalışamayacak diyor. Kim denetleyecek bunu. Hangi emekçiye mesleksel yeterlilik soruluyor. Kalitesiz malzemeyi personele verdiğinde onun itiraz etme hakkı bile yok. En çok iş kazasının olduğu inşaattır, iş kazalarında her gün inşaat emekçileri ölürken, yıkılan binayı da çalışana yüklemek aymazlıktır. Biz bu düzenlemeyi asla kabul etmiyoruz. Bu düzenleme hayata geçerse Türkiye’nin her yerinden inşaat çalışanları olarak sokağa çıkarız. Zelzele kabahatleri inşaat personellerine yıkılamaz” kelamlarıyla tasarıya reaksiyon gösterdi.

DEV YAPI- İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI KARABULUT: BAKANLIK KENDİ DENETLEYEMEDİĞİ ŞANTİYEDE SORUMLULUĞU EMEKÇİYİ NASIL SORUMLU TUTACAK?

Dev Yapı- İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut, devletin sarsıntı hatalarında günah keçisi aradığını, hiçbir personelin bina imalatında kelam sahibi olmadığını vurguladı. Bina imalinde hiçbir inisiyatifi olmayan çalışana sorumluluğu yıkmak istediklerine dikkat çeken Karabulut, şöyle konuştu:

“Devlet koruculuk vazifesini yapmıyor, sorumluluğu personele yıkmak istiyor. Şantiyelerde binlerce personel var. Bugün gelen yarın gelmez. Bu tasarının gerçekleşmesi teknik olarak da mümkün değil. Çalışanlar kendi inisiyatifiyle hiçbir şey yapamaz. Proje neyse, gereç ne ise onu kullanır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kendi denetleyemediği şantiyede sorumluluğu emekçiyi nasıl sorumlu tutacak? Bakınız Akkuyu. Akkuyu’ya devlet girebiliyor mu? Biz sendika olarak bu düzenlemeye karşı çıktık, çıkmaya da devam edeceğiz.”