21. PERON ‘YENİ 1973’ (ON AİR MUSİC)
Memlekette varlığını yarım asrın üzerinde hala sürdürebilen İzmirli ender bir topluluk 21. Peron. 1973 yılında kurulan topluluğun ismini (evveliyatında diğer hareketleri olsa da) biz rokçılar birinci evvel 1978 yılında Embryo topluluğunun İzmir konserinde ön küme olarak sahne aldığında duymuştuk. Bir yıl sonra da Eurovision elemelerinde halk heyetinin oylarıyla birinci seçilmelerine rağmen politik nedenlerle İsrail’deki finallere gönderilmemişlerdi. Onlar memleketin şartlarına boyun eğmeden, umutlarını ve çiçek çocuklarına has iyimserliklerini kaybetmeden üretmeye devam ediyorlar, hem de o aydınlık günlerin müzikal anlayışları içinde. 17 modülden oluşan yeni albümleri “Yeni 1973”, 180 gram duble plak olarak yayınlandı.
21. Peron üyelerinin vakte ayak uydurmak ya da pazarda yer bulmak cinsinden derdi yok. Saykodelikprogresif-rock ile klasik müzik temalarını, Anadolu ezgileriyle buluşturan, Türkçe ve enstrümantal modüller icra eden 21. Peron, tuşlu çalgılarda Andreas Wildermann, davulda Erden Fazilet, gitarda Haluk Öztekin, basta Cenk Dereli, vokalde (David Byron ilhamlı) Ahmet Safa İkis’ten oluşuyor. “Yeni 1973”, güneşin zirvede olduğu, kelebeklerin uçtuğu, çiçeklerin açtığı, umut ve sevgi ile dolu, melodik bir albüm.
BULUTSUZLUK HASRETİ ‘YAŞAMAYA MECBURSUN’ (ADA MÜZİK)
Doksanlı yılların en tesirli müzikal eğilimlerinden biri Unplugged (akustik) konserlerdi. Bulutsuzluk Hasreti, 16 Haziran 1995 günü, İstanbul Açık Hava Tiyatrosu’nda bu konseptte bir konser vermişti. Bir yaz akşamında tıka basa dolu bir kalabalığın karşısında verilen bu konser kaydedilmiş, bundan dört ay sonra da bu kayıtlar topluluğun üçüncü albümü olarak “canlı ve fişsiz” alt başlığı ile “Yaşamaya Mecbursun” ismiyle yayınlamıştı.
Gitar ve vokalde Nejat Yavaşoğulları, gitarda Akın Eldes, tuşlu çalgılarda Sina Koloğlu, basta Murat Tükenmez, davulda Cihangir Bıyıkoğlu’ndan oluşan topluluğa sahnede klavyeci Serhat Ersöz, perküsyoncu Murat Kargılı ve vokalde Bertuğ Sağınç eşlik ederken bu gecede birinci kere söylenen dört müzik vardı: “Yaşamaya Mecbursun”, “Yüzünde Hayat İzleri Vardı”, “Oyalandık Tahminen Biz” ve “Neden Olmasın”… Yavaşoğulları’nın kısa cümleleriyle başlayan konserde, devrin neredeyse tüm his ve duygusallıklarını yansıtan 13 şarkılık bir atmosfer vardı. Haberler bugün üzere yeniden berbattı lakin tekrar de umut yok değildi.
Zamanında kaset ve CD olarak çıkan “Yaşamaya Mecbursun” albümü artık birinci sefer plak formatında basıldı, açılır kapak, 180 gram… Vaktin acımasızlığına en düzgün direnen albümlerden biri “Yaşamaya Mecbursun”.
