Tuncer Bakırhan’dan ‘süreç’ açıklaması: ‘Öcalan önümüzdeki günlerde tarihi çağrıyı yapmaya hazırlanıyor’
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Lideri Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM’deki küme toplantısında konuştu.
AKP’nin demokratikleşme argümanıyla gelen lakin demokrasinin zerresinin kalmadığını ve geçmiş günlerin bile aranacak noktaya gelindiğini vurgulayan Bakırhan, “Bağımsız yargı için tek bir adım atılmadı. Medya organlarında yandaş bir muharrir bile birisi hakkında bir sözde bulunduğunda anında gözaltına alınıyor” dedi.
“ÖCALAN TARİHİ ÇAĞRIYI YAPACAK”
Konuşmasında, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın ilerleyen günlerde tarihi bir davet yapacağını lisana getiren Bakırhan, “Öcalan önümüzdeki günlerde tarihi bir davet yapmaya hazırlanıyor. Kısa bir müddette bu tarihi çağrıyı da yapacak. Bu çağrıyı önemsiyoruz, destekliyoruz, gerisindeyiz. İktidarı da bu tarihi davete uygun biçimde rolünü oynamaya çağrıyoruz. Sayın Bahçeli yürütmenin başı değil. Yürütmenin başındaki Erdoğan’a büyük adım düşüyor. Artık top Erdoğan’da” dedi.
Bakırhan şöyle devam etti:
“Milyonlar artık demokratikleşme gelsin diye bekliyor, itimat artırıcı adımların atılmasını bekliyoruz. Oyalanmak yerine tarihe yürekli bir önder olarak geçin. Bizler eşit bir hayattan yanayız. İstikametimiz ve istikametimiz barış ve demokrasi yoludur. Her şeye karşın bu yolda yürekle yürümeye devam edeceğiz.”
ÇAĞRI NE VAKİT GELECEK?
Grup toplantısı sonrası soruları yanıtlayan ve “tarihi çağrının” ne vakit geleceği sorusuna karşılık veren Bakırhan, “15 Şubat da olabilir, daha sonrası da olabilir” sözünü kullandı.
“KİMSE DAYANIŞMASIN İSTİYORLAR”
Kürsüde yaptığı konuşmada bürokraside liyakatın kaybolduğunu vurgulayan Bakırhan “Yandaş olmak tek geçerli sebep” dedi.
Bakırhan konuşmasına şu halde devam etti:
“Hiçbir vakit olmadığı kadar akademisyenin ihraç edildiğini görüyoruz. Gerçekleri yazan gazeteciler cezaevine giriyor. Kimse kimseyle dayanışmasın istiyorlar lakin biz her yerdeki acıya ve haksızlığa ses çıkaracağız.”
Belediyelere kayyum atama uygulamasının sürdüğünü vurgulayan Bakırhan, “Hangi partiden olduğuna bakılmaksızın biz mahallî idarelere sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.
Medyaya uygulanan baskıların karşısında olduklarını belirten Bakırhan, baskılara maruz kalan kurumlarla dayanışma içinde olacaklarını söyledi.
“KAYYUM, CEBİNDE İSİMLİĞİYLE DOLAŞIYORMUŞ”
“Bu ülkenin geleceği, haksızlıklara karşı dayanışmadır” diyen Tuncer Bakırhan, Siirt Belediyesi’ne kayyum atanmasına yönelik şunları söyledi:
“Kayyum, cebinde isimliğiyle dolaşıyormuş. Kayyumcu anlayışını kınıyoruz. Siirt halkı da Türkiye halkları da kabul etmiyor. Siirt halkının iradesi yok sayıldı, bir halkın umudunu çalmak, ekmeğini çalmaktan daha büyük bir hırsızlık ve vicdansızlıktır. Aslında cezalandırdıkları eşitlikçi hizmettir. Milletvekili olduğum Siirt’in bu cumhuriyetten çekmediği şey kalmadı. Bir kent düşünün, onlarca yılını inanılmaz hal ile geçiriyor. Kürtler vardır lakin siyasi iradeleri yoktur yaklaşımından iktidarı vazgeçirmeye çalışıyorum. Kürtlere de iradesine de hürmet duyacaksınız.”
“BU FERMANLAR VIZ GELİR TIRIS GİDER”
“İster hoşunuza gitsin, ister gitmesin, kayyum atamaları Kürt düşmanlığıdır. Birebir vakitte çağdaş sömürgeciliğin en karanlık yüzüdür. Kürt halkı büyük bedellerle ırk ayrımcılığına karşı uğraş etti. 90’ların karanlık faili meçhul cinayetlerini nasıl tarihe gömdüyse kayyumcu anlayışı da tarihe gömeceğine eminim. Bu kayyumcu anlayış, AKP’nin alnında kara bir leke olarak kalacak.
Hem silah bırakma daveti yapıp hem de gençlerin, bayanların olduğu yerde şov yapıp silah göstereceksin. Bu uygulamayı yapanların açığa çıkarılması daveti yapıyorum. Kimse bize süreç var, bu kayyum uygulamalarını görmezden gelin demesin, kimse süreç var size tokat atarız sesinizi çıkarmayın, her hukuksuzluğu yaparız sessiz kalın demesin. Bizim belediyemizi gasp edenler bilsin ki bu halkın iradesi fermanla teslim alınmaz. Biz buradayız, diz çökmedik, çökmeyeceğiz. Bu fermanlar vız gelir tırıs masraf.”
“SURİYE ARAP CUMHURIYETİ NE DEMEK?”
Suriye’ye ait de bildiriler paylaşan Bakırhan, şöyle konuştu:
“Suriye Arap cumhuriyeti ne demek? Oradaki Kürtler, Aleviler, Ermeniler nedir? Bu tekçilik Suriye için tehdittir. Oraya Arap Cumhuriyeti diyenleri de uyarıyoruz. Suriye’nin geleceği Arap Cumhuriyeti değil, demokratik cumhuriyettir. Esad rejiminin devrilmesinden sonra orada yeni bir şiddet adası oluşturuluyor. SMO oradaki demokratik sisteme saldırıp duruyor. Suriye’de halkların birlikte oluşturduğu bu yere herkes hürmet duysun. Suriye’deki şiddet son bulsun.”
Devam ettiği belirtilen ‘süreç’ hakkında da değerlendirmelerde bulunan Bakırhan, şu sözleri kullandı:
“Bu sürecin bir barış sürecine evrilmesini istiyoruz. Bu tarihi fırsatı, güvenlikçi ve zehirli bir lisanla bozmamak gerekiyor. Bugün toplumsal uzlaşıya muhtaçlık var. Demokratik uzlaşıyla Kürt sıkıntısına rasyonel bir tahlil bulma arayışındayız. Barış Kürt halkının boynuna basarak olmaz. Her şartta barıştan yanayız diye bunu güçsüzlük olarak algılayan zihniyeti reddediyoruz. Barışta ısrar güçlü bir iradeyle mümkündür. Biz barışı devletin zafiyeti olarak da görmedik, görmeyiz. Barış şiddetin, şantajın, tehdidin gölgesinde değil demokrasinin ışığıyla korunur. Daha neyi bekleyelim, daha kaç genç toprağa düşsün? Bu ülkenin kaynaklarının daha ne kadarını savaş baronlarına aktaralım?
100 yıldır irade gaspı yaptınız, biz her seçimden büyüyerek çıktık. Demokratik siyaset gayretimizi daha çok büyüttük. Köylerimizi boşalttınız, milyonları yerinden ettiniz. Kimliğimiz ve gayretimizden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Hükümet demokrasi ve hukuk üstünlüğü için neden adım atmıyor? Neyi bekliyor? İktidarı durduran nedir? Kimseden bir şey beklemeden Kürtlerin eşit yurttaşlık hakkını ne vakit tanıyacak? Türkiye’yi ne vakit demokratikleştirecek sorusunu bu ülkede yaşayan herkes iktidara sormalıdır.”
“ÖCALAN TARİHİ ÇAĞRIYI YAPMAYA HAZIRLANIYOR”
“Öcalan önümüzdeki günlerde tarihi bir davet yapmaya hazırlanıyor. Kısa bir müddette bu tarihi çağrıyı da yapacak. Bu çağrıyı önemsiyoruz, destekliyoruz, gerisindeyiz. İktidarı da bu tarihi davete uygun formda rolünü oynamaya çağrıyoruz. Sayın Bahçeli yürütmenin başı değil. Yürütmenin başındaki Erdoğan’a büyük adım düşüyor. Artık top Erdoğan’da. Milyonlar artık demokratikleşme gelsin diye bekliyor, inanç artırıcı adımların atılmasını bekliyoruz. Oyalanmak yerine tarihe cesaretli bir başkan olarak geçin. Bizler eşit bir ömürden yanayız. Tarafımız ve istikametimiz barış ve demokrasi yoludur. Her şeye karşın bu yolda cüretle yürümeye devam edeceğiz.”
