4 milyona yakın kamu işçisi ve 2 milyona yakın memur emeklisini ilgilendiren 8. Periyot Toplu Mukavele süreci 28 Temmuz 2025’te Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’nda yapılan birinci oturumla başladı. Sürecin takvime bağlanarak resmen başlatılmasının akabinde görüşmeler devam etti.
İlk toplantının akabinde 1–5 Ağustos tarihleri ortasında ön müzakereler yürütüldü, son teklif süreçleri gelişmeye başladı. Toplantılara ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri de katıldı.
Toplu mukavele sürecinde yetkili konfederasyon ve sendikalar toplam 1048 teklifte bulundu. Bu teklifler ön müzakere toplantılarında ayrıştırılarak 1107 teklif üzerinden müzakereler yürütüldü. Ön müzakere sürecinin akabinde, 11 hizmet kolunda yürütülen müzakere toplantıları da 11 Ağustos 2025 tarihine kadar tamamlandı.
Bu sırada AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın “En düşük memur maaşını en düşük kamu personeli maaşından aşağı kalmayacak halde düzenleyeceğiz” kelamına karşın birebir işi yapan farklı statülerdeki çalışanlar ortasında fiyat adaleti sağlanmadığı vurgulanıyordu.
MEMURLARIN TALEBİ
Memur-Sen, 2026’nın birinci altı ayında taban aylığa 10 bin lira zam, yüzde 10 refah hissesi ve yüzde 25 zam talep ediyordu. İkinci altı ay için yüzde 20 artırım, 2027’nin birinci yarısı için taban aylığına 7 bin 500 lira zam ve yüzde 20, ikinci yarısı için yüzde 15 artırım istiyordu. Bu teklif, 2026’da kümülatif yüzde 88, 2027’de ise kümülatif yüzde 46 artırım manasına geliyordu. Buna nazaran sendika üyesi bekar bir kamu görevlisinin maaşı 2026 Ocak ayında 47 bin 500 liradan 74 bin 930 liraya çıkacaktı.
HÜKÜMETİN BİRİNCİ CEVABI
12 Ağustos 2025’te Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, hükümetin birinci artırım teklifini açıkladı. Buna nazaran 2026 yılı için birinci altı ay yüzde 10, ikinci altı ay yüzde 6, 2027 yılı için birinci altı ay yüzde 4, ikinci altı ay yüzde 4 oranında artış teklif edildi.
Sendikaların yapılan teklifi düşük bulmasının akabinde ikinci defa sendikalarla görüşen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, görüşmede Kamu Patron Heyeti tarafından daha evvel sunulan 2026 yılı için yüzde 10 + yüzde 6 artırım teklifine ek olarak memurların taban aylığına 1000 lira artış önerisi sundu.
‘PAZARTESİ GÜNÜNÜ BEKLEMEYİN’
Toplantı sonrası açıklama yapan Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın şunları söyledi:
“Diyoruz gelir adaletinin sağlanmasını, fiyat dengesizliğinin giderilmesine gereksinim var. Fiyat dengesizliğinin kalması gerek. Teklif var mı o da aşikâr değil. Taban aylığa 1000 TL düzgünleştirme teklif ediliyor. Pazartesi günü 18 prestijiyle iş bırakarak Ankara’da miting yapacağız, Maliye Bakanlığına yürüyeceğiz dedik. Benim şu anda imzalayabileceğim bir şey kelam konusu değil, bu sayıları nasıl söz edeyim. Bir an evvel yeni bir teklif getirin, pazartesi gününü beklemeyin.“
Hükümet tarafından yeni bir teklif yapılmaması üzerine Memur-Sen, KESK ve bu sendikalara bağlı sendikalar pazartesi günü iş bırakma kararı aldı.
SENDİKALAR İŞ BIRAKTI
Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın’ın ‘Pazartesi gününü beklemeyin’ sözünün üzerine hükümetten rastgele bir yeni teklif masaya sunulmamasının akabinde yapılan ikinci teklifin de çalışanların taleplerinin çok altında kalmasıyla pazartesi günü sendikalar iş bırakma kararı aldı. KESK, Birleşik Kamu-İş, BASK, DMK, HAK-SEN, YURT-SEN, Hekim Birliği ve ASİM-SEN iş bırakma kararının akabinde Memur-Sen ve Kamu-Sen de aksiyona takviye verdi.
KESK ve bağlı sendikaları, İstanbul ve İzmir’de de aksiyonlarını sürdürürken Ulusal Kütüphane önünde buluşarak Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’na yürüdü. Kitlesel yürüyüşün akabinde KESK’liler, Birleşik Kamu-İş, BASK, DMK, HAK-SEN, YURT-SEN ve ASİM-SEN’le bakanlık önünde bir ortaya geldi.
İstanbul Kadıköy’de düzenlenen harekette kamu işçileri, uzun müddettir tahlile kavuşmayan taleplerini yineleyerek “sokaklarda, alanlardayız” diyerek hak uğraşına devam edeceklerini gösterdi. Fiyat artışları ve toplumsal haklarda düzgünleştirme talebiyle başlayan protestolarda, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesine ve düşük maaşlara karşı yansılar yükseldi.
PTT’DEN İŞÇİLERE TEHDİT
İş bırakma kararının akabinde PTT, İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı’nın Genel Müdür Hakan Gülten ve Genel Müdür Yardımcısı Fatih Tezcan imzasıyla gönderdiği yazıda kamu işçilerinin iş bırakma hakkının bulunmadığını sav ederek çalışanları uyardı. PTT’de örgütlenen KESK’e bağlı Haber-Sen, PTT yönetici ve çalışanlarına seslenerek, “Bu suça ortak olma, kanunsuz buyrukları uygulama” dedi.
‘TESİS EDENİN ALNINI KARIŞLARIM’
Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen) üyeleri, Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı. Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, 4 milyon kamu çalışanı, 2,5 milyon emekli ve aileleriyle birlikte 25 milyon kişinin haklarını savunmak için toplandıklarını belirtti.
“Bu teklif, milyonların alın terini yok sayıyor. Bu nedenle teklifi reddediyoruz ve meydanlarda yüksek sesle hayır diyoruz” diyen Kahveci, “2026 yılı için yüzde 88,6, 2027 yılı için yüzde 45,2 oranında artırım talebimizi masaya koyduk lakin bize gelen, hayattan kopuk, enflasyon maksadına sıkışmış, masa başında hesaplanmış bir teklif oldu” sözlerini kullandı.
Kahveci ayrıyeten, “Hiç kimse iş bırakan Türkiye Kamu-Sen üyesine süreç tesis edemez. Tesis edenin de alnını karışlarım” dedi.
HÜKÜMETİN SON TEKLİFİ
İş bırakma hareketinin akabinde 18 Ağustos 2025 saat 18.30 tarihinde sendikalar tekrar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan‘la görüştü. Yapılan görüşmede hükümetin son teklifi kamu vazifelileri sendikalarıyla paylaşıldı. Buna nazaran 2026 yılı için birinci altı ay yüzde 11, ikinci altı ay yüzde 7, 2027 yılı için birinci altı ay yüzde 4, ikinci altı ay yüzde 4 oranında artış teklif edildi.
‘RAKAMLAR SAHİDEN KOMİK’
Teklifin sunulmasının akabinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde açıklama yapan Memur-Sen Genel Lideri Ali Yalçın şunları söyledi:
“Toplu mukavele başladığı tarihten bu tarihe kadar biz daima tıpkı şeyi söyledik. Dedik ki gelir adaletsizliği var, fiyat dengesizliği var dedik. Zira burada sağlamazsanız bu uzun mühlet devam edecek. Az evvel Sayın Bakan bize sunduğu 10+6 teklifinin üzerine 2 puan ekleyerek 11+7 diye 2026 yılını, 2027’yi ise 4+4 bırakıyoruz diyerek. Bu son teklif falan olamaz. Zira kamuda bu sayılarla, bu durumla asla çalışma barışı olmaz.“
Yalçın, durumun ciddiyetini “En düşük emekli maaşı 30 yıl hizmet etmiş bir ebenin 22 lira fiyat aldığı bir yerde siz onun ayakta kalmasından bahsedebilir misiniz? Onun için seyyanen artırım yansıtılmalı, taban aylık uygunlaştırma yapılarak bari ortadaki makas bir ölçü daraltılsın” kelamlarıyla örneklendirdi.
Yalçın, “Bu teklifi bu manada kabul etmek mümkün değil. Son teklif cümlesini ise asla kabul etmeyiz. Bu türlü bir şey yok. Masa devam ediyor. Yarın masa devam edecek. Sonraki gün sabaha kadar masa işletilebilir” diyerek sürecin devam edeceğini vurguladı.
SÜREÇ DEVAM EDİYOR
Memur-Sen, görüşmelerde müddetin daraldığını söz etse de bir aksiyon takvimi açıklamadı. Mutabakat sağlanamazsa kontrat, geçen periyotta olduğu üzere Kamu Vazifelileri Hakem Şurası’na kalacak. Geçen periyot bu şura, iktidarın son teklifini kabul ederek amaç enflasyon bazlı bir mukaveleyi yürürlüğe sokmuştu.
Süreç, 4 milyon kamu işçisinin ve 2,5 milyon emeklinin geleceğini etkileyen kritik bir devir olarak devam ediyor.
