Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Lideri Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık küme toplantısında açıklamalarda bulundu.
22 Ocak’taki İmralı’da terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’la yapılan ikinci görüşmeye dair konuşan Hatimoğulları, Öcalan’ın ikinci görüşmede “Kürt probleminin tahlili ve Türkiye’nin demokratikleşmesi ile ilgili oyalama, vakit kazanma, bekle-gör siyasetlerine tevessül etmek Türkiye halklarına yapılacak en büyük kötülük olur” dediğini aktardı.
“Hepimizin merakla beklediği ikinci İmralı görüşmesi gerçekleşti” diyen Hatimoğulları, şöyle devam etti:
“İmralı görüşmesinden çıkan yol haritası elbette bütün halkların merakla beklediği bir husustur. Sayın Öcalan görüşmede, ‘çalışmalarıma devam ediyorum. Global ve ulusal krizlerin üst üste bindiği tarihi bir periyottan geçtiğimizi’ söylemiştir. Öcalan, ‘Türkiye’yi demokrasi tabanına çekmek krizlerden korumak için tek çaredir’ demiştir. Öcalan son görüşmede heyetimize, ‘Bahçeli’nin yaklaşımının devlet aklıyla buluşması halinde barışa hizmet edecek tarihî bir çıkışa hizmet edeceğini’ belirtmiştir.
‘İMAMOĞLU’NA SORUŞTURMA’ YANSISI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na soruşturma açılmasına ait konuşan Hatimoğulları şöyle devam etti:
“Kimse karnından konuşmasın. Mümkün rakiplerini yargı yoluyla yarışın dışına bırakmaya çalışmak hukuksuzluktur. Yakında beşerler konuşmaya başlamadan daha düşünürken mi soruşturma açacaksınız. Çünkü size nazaran düşünen ve konuşan her insan tehlikelidir.”
BAKAN’A ERSOY’A ‘DERHAL İSTİFA ET’ ÇAĞRISI
78 kişinin ömrünü yitirdiği Bolu Kartalkaya’daki otel faciasına ait de reaksiyon gösteren Hatimoğulları, “Başta Kültür ve Turizm Bakanı olmak üzere bu felakette sorumluluğu olan bütün yetkililer derhal ancak derhal istifa etmelidir. Yalnızca istifa yetmez, yargı önünde de hesap vermelidir. Bu katliamın hesabı sorulmadığı surece yeni katliamlara kapı açacağını, çok daha büyüğünün yaşanacağını biliyoruz. Kültür ve Turizm Bakanı derhal ama derhal, bir saniye beklemeden o koltukta istifa etmelidir. Bu bir tercih değil, bir zorunluluktur” dedi.
