Son bir yıldır gayrimenkulcülerin radarında olan Kapadokya için yayımlanan ilanlar tepki çekti: Parsel Parsel Kapadokya
Kapadokya’da neler oluyor? Ülkemizin aydınlık yüzleri tarihi mirasa değer veren sanat tarihçileri, arkeologlar ve restoratörler bu soruyu bu ortalar çok soruyor. Toplumsal medya hesaplarında: “Kapadokya’da tarihi yatırım fırsatı”, “Geleceğe miras bırakan yatırımlar” üzere sloganların olduğu afişleri görünce biz de bu soruyu bahsin uzmanlarına yönelttik. Yanıt: “Kapadokya, son bir yıldır gayrimenkulcülerin radarında” formunda oldu.
Gazetemize açıklama yapan arkeolog Nezih Başgelen, “Uygar dünyanın, dokunmaya kıyılamayacak kadar hoş olarak kabul ettiği, Türkiye’nin Dünya Kültür Mirası alanı olarak adeta ‘pamuklara sarılarak’ gelecek nesiller için korunup kolladığını zannettiği Kapadokya, son bir yıldır azgınlaşan gayrimenkul rantının radarında” sözlerini kullandı.
Başgelen kelamlarına şöyle devam etti: Arsız ilanlarıyla iştah kabartan, eşsiz görünümlü bir konut alanı olarak pazarlanmaya çalışılan Kapadokya’da yeni yapılaşmaların artışı dikkat çekiyor. Bölge ile ilgili emlak ilanlarına şöyle bir göz attığınızda ‘peribacası görüntülü villa’ vaat eden onlarca müteahhit yatırımcının reklamının artışı dikkat çekiyor. Pekala 1985’ten beri özel müdafaa mevzuatlarıyla, titizlikle korunacağına dair yükümlülüklere imza attığımız bu kadar muhafaza maddelerine rağmen bu nasıl mümkün olabiliyor? Bu yüreği bu arazi rantçıları nereden alıyorlar? Bu bahiste 2024’te birinci örnekleri Uçhisar’ın bağ bahçe yerlerinde ortaya çıkan 200 tane betonarme villa, o güne dek bölge açısından ‘imkânsız’ sayılan imar müsaadelerinin pekâlâ verilebildiğini gösterdi. Bu hudut geçilince de arsa simsarları büyük bir iştahla Kapadokya’nın bakir alanlarına yönelmeye başladılar. Ürgüp, Uçhisar, Göreme, Ortahisar, Avanos ve hatta daha küçük başka turizm köylerinin etrafında ‘konut alanı’ pazarlamaya çalışıyorlar. Göreme üzere bir beldenin belediye başkanı Ömer Eren’in, bölgede TOKİ konutları yapma vaadiyle seçim propagandası yaptığı hafızalarda.”
‘BETONA KURBAN ETMEYİN!
“Bütün bunlar yaşanmasın diye kurulan ve alanın tamamını korumak için kurgulanan alan başkanlığı ve hazırladığı etraf sistemi planının, bu gelişmelere cüret vermesi ise işin en tuhaf yanı” diyen Başgelen sözlerine şöyle devam ediyor: “Alan başkanlığının hala revizyonlarıyla uğraşmakta olduğu 50 binlik plan ise Mimarlar Odası ve Kent Plancıları Odası tarafından dava edildiğinde askıya alınmış durumda. Başkanlığın temel yatırım kararlarında ısrarlı olduğu anlaşılan bu plan, birçok yerleşimin etrafında hektarlarca yeni gelişme alanları, yeni turizm alanları yaratmayı amaçlıyor. Tarihi köylerin bağ bahçe alanlarına yaptırılan yeni konut siteleri, bu hususta kesin tedbirler alınmazsa pek yakında çoğalma yolunda olacak. Bu türlü giderse Uçhisar’da olduğu üzere öbür Kapadokya yerleşimlerinin etrafında korunması gereken peyzaj alanlarında bu yeni konut sitelerinin beton siluetleri Kapadokya’nın büyülü panoramasını gölgelemeye başlayacak. Bu masal ülkesinin boş kalması gereken kültürel peyzajında, yalnızca tarımla desteklenmesi gereken doğal bağ bahçe alanları daha fazla beton yapılaşmaya kurban edilmemeli.”
