Tarihi boyunca birçok medeniyete mesken sahipliği yapan Sivas, tarihi eser çeşitliliği ile ön plana çıkıyor. Yapılan arkeolojik hafriyatlar sonrası gün yüzüne çıkarılan eserler, bakım ve tamirlerin akabinde Sivas Arkeoloji Müzesi‘nde sergileniyor. Müzede bulunan Tepecik Mozaiği ise eksik bir formda ziyaretçilerini ağırlıyor.
Sivas’ın Gürün ilçesine bağlı Tepecik köyünde 2002 yılında bir yurttaşa ilişkin ahırın tabanında bulunan Roma dönemine ilişkin taban mozaiği için o devir çalışma başlatıldı. 2 bin yıllık olduğu düşünülen mozaiğin bir kısmı, Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü ile Kayseri Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Onarım Merkezi takımları tarafından hummalı çalışmalar sonucu bulunduğu yerden çıkarılarak, 2009 yılından itibaren Sivas Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmeye başladı.
Mozaiğin çıkarılamayan kısmı ise, bulunduğu ahırda kaldı. Ahır sahibi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında uzun süren bir hukuk çabası yaşandı. Bu mühlet zarfında ahır ve etrafı sit alanı ilan edildi. Mozaiğin bir kısmı ahırın tabanında kaldı. 22 yıldır ahırda bulunan Roma periyodu yapıtının modülü, o gün bugündür çıkartılmayı bekliyor.
“MİLATTAN EVVEL 30, MİLATTAN SONRA 395 YILLARINA TARİHLENİYOR”
Mozaiğe ait açıklamalarda bulunan uzman sanat tarihçisi Yunus Budaktaş, şunları kaydetti:
“Gürün’ün Tepekcik köyünde bir vatandaşın ahırından çıkartılan, Tepecik Mozaiği olarak da bilinen Roma periyoduna ilişkin mozaik; yaklaşık olarak 6 metreye 2,5 metre ölçülerinde. 18 metrekarelik yüzölçümüne sahip. Bir vatandaşın ahırında hayvanlar ile uğraşırken keşfettiği mozaik, yetkililerin de devreye girmesi sonucunda hummalı bir çalışma sonucunda gün yüzüne çıkarıldı. Mozik; milattan evvel 30, milattan sonra 395 yılları ortasına tarihlendiriliyor.
Mozaikte çeşitli tasvirler yer alıyor. Mozaiği yaklaşık 60 santimetre genişliğinde bordür çevreliyor. Bordürün içerisinde yeniden geometrik formlardan oluşan çeşitli betimlemeler ve tasvirler yer alır. Burada baklava dilimi formunu da görmekteyiz. Bu baklava dilimlerinin içerisinde ise dört yapraklı bitkisel tasvirler bulunuyor. Mozaiğin ana kompozisyonunu ise çeşitli hayvan tasvirleri oluşturuyor. Üstten aşağıya sıralı bir halde keklik, ördek, ibibik ve hindiden oluşan sıralı bir kompozisyon izler. Bu hayvan betimlemelerinin ortasında geometrik ve bitkisel betimlemeler yer alıyor.”
“MOZAİĞİN BİR KISMI AHIRDA KALDI”
Mozaikteki hayvan tasvirlerini anlatan Budaktaş, şöyle devam etti:
“Yapılan araştırmalar ve incelemeler sonucunda mozaiğin ana kompozisyonunu oluşturan hayvan tasvirleri ve figürlerinin Gürün’ün çok kıymetli bir doğal hoşluğu olan Gökpınar Gölü ve etrafında bulunan hayvanları tasvir ettiği düşünülüyor. Bu mozaik 2009 yılından itibaren Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. O periyot yapılan çalışmalar sonrası müzeye kazandırılmakla birlikte mozaiğin bir kısmının ahırda kaldığı biliniyor. Yaşanan türel süreçler var. Bu türel süreçler sonucunda mozaiğin eksik kalan kısımlarının da Sivas Arkeoloji Müzesi’nde sergilenerek tarih severlere seyir zevki yaşatılması bekleniyor.”
