Uzun yıllardır Batı Anadolu’daki fay sınırlarını inceleyen Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, bu zelzelenin sürpriz olmadığını geçmişte meydana gelen bir dizi sarsıntının devamı niteliğinde olduğunu vurgulayarak, “100 km’lik bir Simav çayının Menderes Masifi kestiği yerde, bir piyano tuşları üzere segmentler halinde hisseler kırılıyor. Ve bu kırılma nedeniyle de tek kesim uzunluktan boya kırılma olmayacağı için hisseler da segment segment kırılıyor. Ve 6.5’ün üstüne güç çıkıyor” dedi.
Jeoloji Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy “Bu bir tesadüf değil. Bölge, yaklaşık 100 kilometrelik bir fay zonu üzerinde segment segment kırılıyor. Bu yüzden büyük, yıkıcı bir zelzele beklemek yerine, orta büyüklükte lakin sık aralıklarla sarsıntılar yaşıyoruz” diyen Üşümezsoy, vatandaşların panik yapmadan lakin şuurlu bir formda süreci takip etmeleri gerektiğini belirtti. Üşümezsoy “Sındırgı’da meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki zelzele, aslında bir müddettir Simav bölgesinde gözlenen sismik hareketliliğin bir uzantısı. Bölgedeki jeolojik yapının ayrıntılarını paylaşan uzman, Menderes Masifi’nin doğu-batı istikametinde uzanan yapısının, Simav Çayı boyunca kesilerek bir dizi segment fay oluşturduğunu belirterek, “Bu faylar, Menderes Masifi’nin çekirdek kısmındaki donlaşmış (metamorfik) kayaları kesiyor. Sonuç olarak etkin bir yırtılma ve çökme süreci yaşanıyor. Bu durum güneyde Manisa-Sipil Dağı, Turgutlu, Salihli ve Alaşehir çizgisinde da etkili” dedi.
PİYANO TUŞLARI ÜZERE KIRILAN FAYLAR
Fay segmentlerinin neden büyük zelzeleler üretmediğini de açıklayan Üşümezsoy, kırılmaların tek kesim yerine “piyano tuşları” üzere kısa segmentler halinde gerçekleştiğini söyleyerek “Yaklaşık 100 km boyunca uzanan Simav fay zonunda faylar, segment segment kırılıyor. Bu nedenle zelzeleler 6.5 büyüklüğünün üzerine güç çıkıyor. Örneğin; 1969’da Demirci’de 6.4, 1970’te Gediz’de 7.1 ve 2011’de Simav’da 6.0 büyüklüğünde sarsıntılar yaşandı. Sındırgı sarsıntısı de bu zincirin yeni halkasıdır” dedi.
BURSA VE İSTANBUL TETİKLENİR Mİ? ÜŞÜMEZSOY NET KONUŞTU
Depremin akabinde kamuoyunda sıkça sorulan “Bursa yahut İstanbul tetiklenir mi?” sorusuna ise Üşümezsoy net bir cevap vererek, “Hayır, bu sarsıntı diğer fayları tetiklemez. Bursa’daki faylar Simav’daki kadar etkin değil. Uludağ ve etrafındaki yapılar, geçmişte 1855 yılında iki sarsıntı üretmiş olsa da, bu faylar Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın güney kolu ile direkt alakalı değil. Bu nedenle, 1999 İzmit zelzelesini andıran bir senaryo Bursa için geçerli değil” diye konuştu.
BANDIRMA VE KAPIDAĞ İÇİN SESSİZ TEHDİT
Üşümezsoy, kuzeyde Bandırma ve Sarıköy faylarına da dikkat çekti. Bu bölgelerde geçmişte kırılmamış fay segmentlerinin bulunduğunu belirterek, şu ikazda bulunarak, “1953’te Yeniceli-Gönen fayı kırıldı. Fakat onun doğusunda kalan Sarıköy ve Kapıdağ fayları hâlâ kırılmadı. Bu faylarda gerilim birikmesi ihtimali var. 1937’de ve 1964’te oluşan sarsıntılarla bölgedeki kimi faylar kırılmış olsa da, bilhassa Sarıköy fayı üzere segmentler gelecekte risk oluşturabilir” ifadelerini kullandı.
