Özgür Özel, 102’nci yıl etkinliğine konuştu: ‘Başımıza ne geliyorsa bu yüzden geliyor’
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Kuruluş Haftası nedeniyle CHP Genel Merkezi’nde düzenlenen kapanış etkinliğinde yaptığı konuşmada, “Geçen yıl 4-9 Eylül ortasını CHP’nin Değişim Kurultayı olarak tanımlamış, tüzüğümüzü daima birlikte olabilecek en demokratik formda çalışmış ve tüm tekliflerle zenginleştirmiştik.
Bunun kıymetli bir unsuru de 4-9 Eylül ortasının Kuruluş Haftası olarak kutlanacak olmasını tüzüğümüze dercetmemizdi. Bu sene birinci sefer tüzüğümüzün gerektirdiği bu kuruluş haftamızı, ana teması bu kez CHP’nin parti programının yenilenmesi olmak üzere, bunun bir iktidar programına dönüşmesi için haftamızı 4 Eylül’de başlattık ve şu ana kadar bu bina bir gün 650 akademisyenle bilim insanıyla uzmanla, bir gün Türkiye’nin dört bir tarafından apayrı fikirleri, fikirleri, görüşleri olan, apayrı aidiyetleri olan 250 genç konuğumuzla, bir başka gün bütün örgütümüzün Temsilciler Meclisiyle, birinci andan itibaren sergilerle, etkinliklerle, Ankara’nın çeşitli yerlerinde konser programlarıyla, birinci yıl olmasına ve maalesef siyasette kaideler çok ağır olmasına karşın şu ana kadar büyük iştiraklerle, her birinizin inanılmaz emek ve uğraşlarıyla buraya geldi” tabirini kullandı.
Özel, bu etkinliklere katkı sunan MYK üyelerine, PM üyelerine, Bayan Kolları üyelerine ve Gençlik Kolları üyelerine teşekkür ederek, şunları kaydetti:
“Burası çok kıymetli bir yer. Biliyorsunuz buraya 31 Mart 2024 günü o kırmızı otobüsü çektik. Üzerine çıktık. O gün daha evvelki yıllarda olmayan bir şey oldu. CHP muhabirleri şuraya geçip de ‘CHP binasındaki hazırlıklar bitti, yöneticiler yavaş yavaş terk ediyorlar, ışıklar kapandı’ deyip de ekranın öbür tarafında AK Parti binasında balkon konuşması hazırlıkları yoktu. 31 Mart gecesi otobüs buraya geldi, AK Parti muhabirleri, ‘Buradaki ses nizamı sökülüyor, Cumhuriyet Halk Partisi’nin önüne bağlanıyoruz’ diye anons çekiyorlardı.
Sayın Genel Başkanlarım, hepimiz partinin pek çok kademesinde vazife yaptık. Bugün Taksim’de döndük, 35 kişilik bir hazirunla çelenk koyacağız. Dün yaşananlardan sonra orası olmuş 5 bin kişi, 10 bin kişi, Taksim dolmuş. Dedim ki yanımdaki Vilayet Liderimize, ‘Bu partideki en değerli, en kritik, en sıkıntı vazifesi ne sen yapıyorsun, ne ben yapıyorum. İçinde bunu hissedip de bu güneşin altında saatlerdir o Taksim Meydanında bizi bekleyen bu partili var ya, bu örgüt var ya onlar yapıyor’ dedim. Hepsinin, hepimizin emeğine sıhhat.
“ENİNDE SONUNDA KARANLIK KAYBEDER, AYDINLIK KAZANIR”
Buradan baba ocağına odun çeken, bacasını tüttüren, çayını demleyen, çorbasını kaynatan, baba ocağını 102 yıldır ayakta tutan Cumhuriyet Halk Partisi örgütünü hürmet ile selamlıyorum. O örgüt, her seçim akşamı bin bir umutlarla gittiği o sandık vazifesinden sandık görevlilerine, ‘Gelen haberlere inanmayın, moralinizi bozmayın, sandık başlarını terk etmeyin’ iletisi değil, gelecek seçimde de 31 Mart’ta aldığınız o iletisi bir daha alacaksınız. O ileti şöyle diyordu 31 Mart’ta; ‘Birazdan Türkiye’nin dört bir yanından, birbirinden hoş haberler alacaksınız. Sakın ha sakın sandığı terk etmeyin, ıslak imzalı tutanağı almadan oradan ayrılmayın.’ Artık ıstırabın, kaygının, tasanın değil; sevincin, heyecanın, kutlamanın misyona mani olmaması gerektiğini düşündüğümüz, planladığımız, tedbirini aldığımız günlerdeyiz.
Artık kaybetmek yok. Kaybetmeyi çok geçmişte bıraktık. Bugün başımıza ne geliyorsa bu yüzden geliyor. Kazandığımız için geliyor. Baş edemedikleri için baş eğdirmeye çalışıyorlar, baş eğmeyeceğiz, biz başaracağız. Biz kazanacağız. Kelam veriyorum, ne yaparlarsa yapsınlar, ne kadar kötülük yaparlarsa yapsınlar, eninde sonunda güzellik kazanır. Eninde sonunda karanlık kaybeder, aydınlık kazanır. Güneş kazanır. Memnunluk kazanır. Yeterli beşerler kazanır. O yüzden biz kazanacağız. Ve size kelam veriyorum. Burada yapılacak birinci seçimin akşamında sabaha kadar bu ışıklar yanmaya devam edecek. Türkiye’de bir dönem kapanacak. Yeni bir dönem açılacak. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün iki büyük yapıtı birbiriyle buluşacak. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetecek.
“UMUDUNUZU, İNANCINIZI KORUYUN”
Hafta boyunca telefonla arayarak, bildiri yollayarak kuruluş haftamızı kutlayan tüm genel liderlere, tüm siyasi partilerden eski – yeni yöneticilere, umudumuzu birlikte büyüttüğümüz Türkiye’nin bütün demokratlarına, bu baskı ve zulüm rejiminden Türkiye’yi kurtarmak için, artık bu ülkede herkesin geleceğe umutla bakması için, karnının doyması için, Cumhuriyet’in kendisine sahip çıkması için, bize bakan, gözümüzün içine bakan herkese söylüyorum: Umudunuzu koruyun, inancınızı koruyun, Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin birinci partisi, yarının iktidar partisi, güldürecek yüzlerinizi. Yeni yaşımız kutlu olsun.”
