Mevsim geçişlerinde yaşanan ısı değişimlerinin birçok hastalık üzere üst teneffüs yolu enfeksiyonlarına yer hazırladığını söz eden Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Kısmı Op. Dr. İdil Öztürk, “Alerjik bünyeye sahip olma, burun kemiği eğriliği yahut konka büyüklüğü üzere anatomik problemler nedeniyle ağızdan nefes alıp verme, sigara içme, sistemsiz beslenme üzere faktörler üst teneffüs yolu enfeksiyonuna yatkınlığı artırır. Bu hastalıklar mevsim geçişlerinde ve kalabalık ortamlarda sık görülürler. Damlacık enfeksiyonu biçiminde ortaya çıkarlar, yani yakın aralıktan konuşma, öpme, öksürme sonucunda bulaşırlar. Bulunulan ortamda havalandırmanın yetersiz olması da bulaşmalarını kolaylaştırır. Yüzeylere temas sonrası ellerin yıkanmamasıyla da bulaşır” sözlerini kullandı.
Op. Dr. İdil Öztürk, mevsim geçişlerinde bağışıklık sisteminin zayıflamasına bağlı olarak viral enfeksiyonlara yakalanma riskinin arttığını belirterek, “Alerjik bünyeye sahip olanlar, sigara kullananlar, burun anatomisinde eğrilik bulunan şahıslar ve sistemsiz beslenen bireyler daha fazla risk altındadır” dedi.
EN SIK NEZLE VE GRİP GÖRÜLÜYOR
Öztürk, erişkinlerde sıkça görülen üst teneffüs yolu enfeksiyonlarını şöyle sıraladı:
“Nezle birden çok virüsün yol açtığı, şahıstan şahsa bulaşan, üst teneffüs yollarını tutan hafif seyirli bir hastalıktır. Üşütme, soğuk algınlığı olarak da bilinir. Soğuk mevsimlerde daha sıktır. Sigara içenlerde daha sık görülmez ancak ağır seyreder. Bir insan, ömrü boyunca yaklaşık olarak 300 kere nezle olur. 5 yaşın altındaki çocuklar yılda ortalama 8-10 defa üst teneffüs yolu enfeksiyonu geçirir. İnfluenza virüslerinin yol açtığı üst teneffüs yolu enfeksiyonudur. Virüsün 3 tipi vardır. Tip A beşerler, domuzlar ve kümes hayvanlarında, Tip B yalnızca insanlarda hastalık yapar. Tip C ise insanlarda çok hafif belirtilere yol açar. Sıklıkla ani başlayan yüksek ateş, öksürük, boğaz ağrısı, baş ve kas ağrıları, bitkinlik, burun akıntısı yahut tıkanıklığıyla kendini gösterir. Ateş çoklukla 5 gün ya da 1 hafta sürer.”
ANTİBİYOTİK KULLANIMINA DİKKAT
“Tedavide dinlenme çok değerlidir. Ateş düşürücüler, bol sıvı tüketimi ve uygun beslenme önemlidir” diyen Op. Dr. İdil Öztürk, “Viral bir hastalık olduğu için antibiyotik verilmez lakin orta kulak iltihabı, sinüzit, zatürre üzere ikincil enfeksiyon, komplikasyon olarak eklenmiş ise antibiyotik kullanılır. Yutak ve bademciklerin ani başlayan enfeksiyonudur. Virüs yahut bakteriyel kaynaklı olabileceği için etkene nazaran tedavi metodu değişiklik gösterir. Belirtileri yüksek ateş, boğaz ağrısı, yutkunma zorluğu, halsizlik-kırgınlık, baş-eklem-kas ağrıları, öksürük ve bazen de uzunluğunda lenf bezlerinin şişmesidir” biçiminde konuştu.
ÇOCUKLARDA ORTA KULAK ENFEKSİYONU GÖRÜLEBİLİR
Çocuklarda orta kulak enfeksiyonunun daha sık görüldüğünü kaydeden Op. Dr. İdil Öztürk, “Sıklıkla nezle, grip üzere enfeksiyonları takiben gelişen ikincil bakteriyel enfeksiyon biçimindedir. En sık 6-18 ay asındaki çocukları tesirler. 6 yaşından sonra hastalık sıklığında bariz azalma görülür. Yüz kemiklerinin içerisinde sinüs ismi verilen hava boşluklarının iltihabına sinüzit ismi verilir. Tekrar sıklıkla viral üst teneffüs yolu enfeksiyonlarını takiben gelişir. Viral enfeksiyonlardan sonra 7-10 günde tam güzelleşme beklenirken ekseriyetle burun doluluğu ve öksürük artışı olur. Büyük çocuklar ve erişkinlerde baş ve yüz ağrıları görülebilir. Antibiyotik tedavisi gerekebilir” dedi.
KORUNMAK İÇİN BU TEDBİRLERİ İHMAL ETMEYİN
KBB ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. İdil Öztürk, “Söz konusu üst teneffüs yolu enfeksiyonlarından korunmak için hijyene ve el yıkamaya ihtimam gösterilmesi, kalabalık ortamlardan uzak durulması, kalabalık ortamların sık sık havalandırılması, hasta bireylere mümkünse maske taktırılması ve fazla yaklaştırılmaması, yaşa uygun ve istikrarlı beslenilmesi, mevsime uygun giyinilmesi gerekir” biçiminde bilgi verdi.
