İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu Cumhurbaşkanı aday tartışmasına tepki gösterdi
İYİ Parti Genel Lideri Müsavat Dervişoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmasıyla ilgili konuştu.
Dervişoğlu, “Türkiye’yi yönetenler de başta olmak üzere şikayet etmeyen neredeyse yok. Lakin siyasette bu sistemden kaynaklı yaşanması beklenen aksilikler üzerine kurgulanmış stratejiler de var. Bu stratejiler partilerin özgün kimliklerini ortadan kaldırıyor. Sistem siyasi partileri ittifaka zorluyor. Sistem arzuladığı ittifakı gerçekleştirdikten sonra siyaseti şahsileştiriyor. Türkiye’de vatandaşın hali ne olacak, endüstricinin hali ne olacak diye konuşulması gerekirken; kimler cumhurbaşkanı adayı olacak tartışması yaşanıyor.” dedi.
İYİ Parti Önderi Dervişoğlu, Kütahya’da Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kütahya Şubesi’ni ziyaret etti. Akabinde Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ni ziyaret etti. Basına kapalı yapılan görüşmenin akabinde Kütahya Ticaret ve Sanayi Odasına geçti. Burada konuşan İYİ Parti Genel Müsavat Dervişoğlu şunları kaydetti:
“Bu toplantıları Türkiye’nin bütün problemlerini ortak bir bakış açısıyla kavrayıp müşterek tahliller üretebilmek için gerçekleştiriyoruz. Siyasetin üstlenmesi icap eden sorumluluklar olduğu kadar sivil toplum kuruluşlarında üstlenmesi icap eden sorumluluklar var. Bu bir irtibat tekniği ya da bir farkındalık çalışması olarak nitelendirilmesin. Bizim için kıymetli olan meseleleri yerinde tespit, ortak akılla da tahlile talip edebilecek önermeleri programa dönüştürmek. Evet Ticaret Odası’nın istifade ettiği ya da kurduğu öncelik yaptığı birçok alanda da arkadaşlarımızla birlikte parti olarak takviye oluyoruz. Kütahya’da bulunmaktan çok memnunum. Artık birinci toplu mukavelenin yapıldığı yerler Kütahya. O bakımdan buranın personel patron münasebetleri 18. asırdan beri gelişmiş olsa gerek. Mustafa Kemal Atatürk’ün de en değerli muhtaçlığı karşılayacak sanayi kuruluşlarının yapılanmasında Kütahya’yı Öncü Kent olarak görmesi ve bu alanda ataklar yapmış olması bizim önemsememizi icap eden hususlar.
“KONUŞMASI GEREKENLERİN KONUŞMASI LAZIM”
Ülkenin geleceğe yönelik yanlışsız adımlar atabilmesi için öncelikle konuşmayı becermesi gerekiyor. Bu demokrasi geleneklerimizi de güçlendiriyor. Problemleri çözmek kabiliyetimizi de aslına bakarsanız arttırıyor. Türkiye bu türlü periyotlarda yaşadı yani kalkınma suratının çok yükseldiği, enflasyonun çok aşağıya çekilebilen periyotlarda yaşadı ancak o periyotlar daima bir ekip müdahalelerle kesintiye uğradı. Türkiye’nin önündeki manilerin aşılabilmesi için konuşması gerekenlerin konuşması lazım. Sivil toplum kuruluşlarının özgürce kanılarını söz etmesi lazım, sanatkarların konuşabilmesi lazım, siyasetçilerin konuşabilmesi lazım, aydınların konuşabilmesi baskılanması lazım. İdare kendi idare taassupların güçlendirildiği hatta taassupların kutsiyet addedildiği devirlerde yaşadı. Türkiye bundan elde ettiğimiz bir yarar yok. Geçmiş deneyimlerimize bakarak tabir edebilirim.
“SİSTEM SİYASİ PARTİLERİ İTTİFAKA ZORLUYOR”
Bir sistem değişikliği yaşadık, 2018’de yürürlüğe girdi. bundan neredeyse Türkiye’yi yönetenler de başta olmak üzere şikayet etmeyen yoktur. Ancak siyasette o sistemden kaynaklı olarak yaşaması olası aksilikler üzerine kurgulanmış stratejiler de var. Bu stratejiler partilerine özgür kimliklerini ortadan kaldırdı. Özgür niyetlerini ortadan kaldırıyor, sistem siyasi partileri ittifaklar zorluyor. Sistem arzuladığı ittifakı gerçekleştirdikten sonra da siyaset şahsileştiriyor. Türkiye’de uzun bir vakitten beri geleceği ne olacak, vatandaşlık hali ne olacak, endüstricinin hali ne olacak diye konuşulması gerekirken kimler cumhurbaşkanı adayı olacak ve tartışması yaşanıyor. Bunların hepsi niyet dünyamızı kısırlaştıran şeyler.”
