İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, toplumsal medya platformlarından yaptığı görüntü paylaşımında, bugün eline geçen cumhuriyet savcısı Francesco Lo Voi imzalı soruşturma bildirimi kağıdını göstererek, Libyalı Najeem Osema Almasri Habish’in geçen hafta özgür bırakılması ve ülkesine gönderilmesiyle ilgili suça yardım ve yataklık ile kamu kaynaklarını berbata kullandığı teziyle soruşturma bildirimi aldığını açıkladı.
Başbakan Meloni, “Bana şantaj yapılamaz. Beni korkutamazsınız. Bilhassa milletin güvenliği kelam konusu olduğunda İtalyanları savunma yolunda devam etmek niyetindeyim” dedi.
Meloni, Adalet Bakanı Carlo Nordio, İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi ve istihbarattan sorumlu Başbakanlık Müsteşarı Alfredo Mantovano’ya da misal soruşturma bildirimi geldiğini söyledi.
Başbakan Meloni, bu soruşturmanın eski başbakanlardan Romano Prodi’ye çok yakın solcu bir siyasetçi olarak tanımladığı Ligi Ligotti’nin yaptığı şikayet üzerine başlatıldığını vurguladı.
Meloni’nin paylaşımı, ülkede bir numaralı gündem unsuru oldu.
Başbakan Meloni’ye, iktidar ortaklarından Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı, Forza Italia Partisi başkanı Antonio Tajani’den ve Başbakan Yardımcısı ve Ulaştırma-Altyapı Bakanı, Lig Partisi önderi Matteo Salvini’den dayanak ve dayanışma bildirisi geldi.
Bu ortada, hakkında soruşturma açılsa da Başbakan Meloni’nin yasalar gereği şu an için istifa etme mecburiliği bulunmuyor.
“ALMASRİ HADİSESİ”
Libya’da 2015 yılında Mitiga Cezaevi’nde yaşanan olayların şüphelisi olarak hakkında UCM’nin yakalama buyruğu bulunan Libyalı üst seviye polis memuru Najeem Osema Almasri Habish, 18 Ocak’ta İtalya’nın Torino kentinde gözaltına alınmıştı.
Bu sırada Roma Temyiz Mahkemesi, Habish’in UCM ile İtalya Adalet Bakanlığı arasında gerekli iletişim kurulmadan gözaltına alındığı gerekçesiyle hakkında diğer suçlama olmadığı için özgür bırakılmasını istemişti. Habish, 22 Ocak’ta özgür bırakılmış ve akabinde İtalyan devletine ilişkin uçakla Libya’nın başşehri Trablus’a gönderilmişti.
UCM, Habish’in hür bırakılıp ülkesine gönderilmesiyle ilgili kendilerine danışılmadığını belirterek, İtalya’dan açıklama istemişti. İtalya’da sol muhalefet de hükümetin bu kararına reaksiyon göstermişti.
Konu, kamuoyunda “Almasri hadisesi” olarak biliniyordu.
