İmamoğlu’ndan dikkat çeken mesaj: Ekrem’in yerine ben geçerim diyene ‘pışık’ derim!

İstanbul Su ve Kanalizasyon Yönetimi (İSKİ), Silivri’de yağmur suyu kaynaklı taşkınlarda yaşanması olası can ve mal kayıplarının önüne geçecek, atık su ayrıştırmaları ile atık su kaynaklı etraf kirliliğini önleyecek projenin imalini başlattı.

“İSKİ Silivri Altyapı Yatırımları Temel Atma Töreni”, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun katılımıyla gerçekleşti.

Merasimde, sırasıyla; İSKİ Genel Müdürü Doç. Dr. Şafak Başa, Silivri Belediye Lideri Bora Balcıoğlu ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.

“MUCİZE Mİ YAPIYORUZ BİZ? HAYIR”

İSKİ’nin, kendi 5-6 yıllık periyotlarında, 2019 öncesindeki 25 seneye bedel iş yaptığına dikkat çeken İmamoğlu, “2019 öncesinde, bugünden, döviz bazında en az yüzde 25-30 daha değerliye su satıyorlardı. Hem de bütçe fazlası veriyordu İSKİ. Ne yapıyorlardı o parayla biliyor musunuz? Uydur kaydır yollarla İBB’ye yolluyor, İBB bütçesinden de diğerlerine aktarılıyordu lakin yatırım yapmıyorlardı. 2019’dan evvel, şu an yaptığımız bu işlerin maliyeti de döviz bazında, en az yüzde 50 daha ucuzdu. Bakın hem maliyet ucuz hem su değerli; daha az iş yaptılar. Artık suyu daha ucuza satıyoruz. Maliyet, en az 2 katına çıkmış döviz bazında. Ancak daha çok iş yapıyoruz. Nasıl? Mucize mi yapıyoruz biz? Hayır. Milletin parasını millet için harcıyoruz. Yaradan da bizim bütçemize verdikçe rahmetini veriyor. İşin özü budur. Diğer bir özü yoktur” dedi.

“MİLLETİMİZ BİZİ DAVET EDİYOR”

“Memleketin tamamının bu türlü bir idareye hemen muhtaçlığı vardır” diyen İmamoğlu, şöyle konuştu:

“Bunlar; emeklinin cebindeki paraya da göz dikti, dar gelirlinin cebindeki paraya da göz dikti. İktisadımızı perişan etti. O bakımdan milletimizin tamamının bu türlü idareye, bu türlü akıldan, bilimden şaşmayan, milletin bütçesine gözü üzere bakan bir halkçı anlayışa ivedilikle muhtaçlığı vardır. Hemen muhtaçlığı dediğim o işi, en yakın vakitte sandıkta milletimiz bugünün iktidarına yaşatacak ve onları meskenlerine yollayacak. Bu, öylesine siyasi propaganda değildir. Bunun ismi, net bir gayedir. Bu gaye, milletimiz için artık gereklidir. Milletimiz, bizi davet ediyor. Bize, 31 Mart’ta büyük bir güç verdi.”

“NE PARTİLİ EKREM’İ YEDİRİR NE MİLLET EKREM’İ YEDİRİR”

Belediye liderlerine da seslenen İmamoğlu, şu sözleri kullandı:

“Her bir arkadaşım, 7/24 çalışacak. Her bir arkadaşım girmedik, gitmedik mahalle, mesken bırakmayacak. Bunun öteki bir yolu yok. ‘Ben oturayım, ben ardıma yaslanayım, Ekrem çalışsın, Bora çalışsın, biz iktidar olalım!’ O denli yağma yok! Olmaz. ‘Ben bir adım geri durayım, üç adım geriden izleyeyim, Ekrem tökezlesin de tahminen onun yerine ben geçerim…! ‘Pışık’ derim ona ben.

Öyle bir şey yok. O denli yağma yok. Ne partili Ekrem’i yedirir ne millet Ekrem’i yedirir. O kadar net. Bu türlü çalışırsak, probleme milletçe bir bütün bakmanın ahlakını ve faziletini taşırsak, göreceksiniz; Suriye’deki derinleşen sorunu da biz çözeceğiz, bu memleketin ekonomik sıkıntısını da kalkınma problemini da barışını da huzurunu da yoksulluk sıkıntısını demokrasi, hak, hukuk, adalet meselelerini da biz çözeceğiz.”

“GETİRDİĞİMİZ BU HİZMETLER, İMAMOĞLU KEYİFLİ OLSUN DİYE YAPILMIYOR”

Geçmişte, Silivri özelinde ve İstanbul genelinde can kayıplarına da mal olan sel baskınlarının yaşandığına dikkat çeken İmamoğlu, “Çok makus imajlara sebep olduğu birçok konunun artık Silivri’nin de İstanbul’un da gündeminden kalktığını görüyor olacağız” dedi.

Hedeflerinin İstanbul’un her sokağında, mahallesinde sağlıklı ve inançlı bir altyapı inşası olduğunun altını çizen İmamoğlu, “Amacımız, vatandaşlarımızın ömür kalitesini yükseltmektir. Çağdaş ve sağlıklı bir kentleşme modeli sunmak için gösterdiğimiz büyük uğraşın en kıymetli sebebi de budur. Kimilerinin anlamadığı, daha doğrusu anlamak istemediği tek şey şu: Tüm bu yatırımlar, insanlarımıza getirdiğimiz bu hizmetler, Ekrem İmamoğlu memnun olsun diye yapılmıyor. Hepsi, kentimizin güzelliği ve geleceğimizin, bilhassa gelecek kuşakların memnunluğu için yapılıyor. Vatandaşlarımızın sağlıklı, inançlı ve huzurlu bir hayata kavuşması için yapılıyor, İstanbulluların bu kentte gönül rahatlığıyla yaşayabilmesi için yapılıyor” sözlerini kullandı.

“İŞTE ANLATAMADIĞIMIZ ŞEY BU”

Hizmetleri, parti ayrımı yapmaksızın, muhtaçlıklar doğrultusunda İstanbul’un her ilçesine eşit biçimde yaydıklarını vurgulayan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Hangi hane CHP’li, hangi hane şu partili ya da hangi hane bu partili diye bir ayrım mümkün mü? Asla. Olması mümkün değil. İşte anlatamadığımız şey bu. Sıkıntı, siyasetteki rekabeti, siyasetteki vatandaşa karşı yürüttüğümüz propagandayı birbirini kötüleyerek, birbirini karalayarak ya da yargıyı silah üzere kullanıp, birilerini yargı eliyle zapt etme çabasıyla değil, milletin gönlünü fethederek, milletin kalbine hitap ederek, insanların muhtaçlıklarını gidererek, o insanların gereksinimlerine karşılık âlâ hizmetler ve hoş projeler hazırlayarak seçim kazanmak ya da insanların oyunu elde etme uğraşı formunda yürütülmelidir.

İnsan ayırt etmemenin, siyaset üstü davranmanın en hoş örneklerinden biri Silivri’dir. Niçin Silivri’dir? Silivri Belediye Başkanımız Bora Bey de Meclis üyesiydi. Yeniden birlikte Şafak Bey, daha evvelki genel müdürümüzün olduğu devirde de yeniden burada hizmetlerimiz vardı. Ve Bora Bey’den evvel, Mart ayından evvel burada Milliyetçi Hareket Partili bir belediye başkanı vardı. Allah şahittir; ne Silivri’de ne başka bir öteki ilçede, tek bir hizmetin ilçesini, mahallesini parti ayrımı yaparak hizmette öncelik demediğimize, milletimizin tamamını öncelik olarak kabul ettiğimize Yaradan şahittir. Milletin huzurunda tekrar tabir ediyorum. Daima o denli hizmet ettik.”

“BUGÜNÜN İKTİDARI ÇOK KOLAY, TRAJİKOMİK BİR OLAYDA BİLE SİLİVRİ’Yİ AYIRDI”

“Burada evvelki periyot belediye liderlerimizi görüyorum. Bu bölgeye hizmet etmiş beldesi, ilçesi… Hepsi bilirler, farklı partide olduğunuz vakit altyapı hizmeti almanın ne kadar sıkıntı olduğunu. Ben de yaşadım ilçe belediye başkanlığım periyodunda. Biz o denli yapmadık. Biz yanına gittik, ayağına gittik, ‘Burada şu hizmetleri bir arada yapalım’ diye. Onun için işte gururla diyor ki Genel Müdürümüz, ‘Geçtiğimiz devirde burada 5 milyara yakın projeyi bitirdik.

Dere ıslahlarından hayat vadilerine, atık sudan içme suyuna varıncaya kadar her hususta… Yalnızca İSKİ değil, onun dışındaki hizmetlerle insan ayırmadık. Ancak bugünün iktidarı, çok kolay, trajikomik bir olayda bile Silivri’yi ayırdı. Seçimden evvel, AK Partili belediyeler Ekrem İmamoğlu’na karşı daha büyük bir çaba versin diye, çok ayıp bir biçimde, ayıplanacak bir biçimde, cumhurbaşkanlığının örtülü ödeneğinden ilçe belediyelerine para yolladı. 45’er milyon lira para yolladı. Milletin parasını yolladı.”

“MHP’Yİ BİLE KAPI DIŞARI ETTİLER! BU KADAR AYRIMCI BİR KAFA”

“İşte Çatalca Belediye Liderimiz burada. Açtı baktı ki, hesabına seçimden evvel para gelmiş. Niçin? Oradaki belediye daha fazla kampanya yapsın diye. Görülmüş bir şey değil yani, örtülü ödenekten, cumhurbaşkanlığından bir ilçe belediyesine para gelsin. 25 muhalefet belediyesi vardı İstanbul’da. Birisi MHP’li, 24’ü AK Partiliydi. 24 tane AK Partili belediyeye yolladılar, bir tane garibim Silivri, MHP’li belediye yollamadılar. Onu bile ayırdılar. Bir kişiyi bile ayırdılar.

Demediler ki, ‘Aynı ittifakız, ona verelim!’ Ona bile vermediler, 25’ine yolladılar. Dedim ki; ‘Yahu bir daha bakın, tahminen yollanmıştır.’ Baktılar, yok. Yollamadılar. Bu kadar ayrımcı bir baş. Yani MHP’liyi bile kapı dışarı ettiler bak! MHP’yi bile kapı dışarı ettiler! Ancak biz, hizmette insanımızı ayırmayız. Ayırmayız, ayırmayacağız. Onun için, onlar, 25 belediyeden 13’e düştü; biz, 14 belediyeden 26’ya çıktık. Hatta 30’un üzerindeki belediyede de Büyükşehir Belediyesi olarak birinci parti çıktık.

Biraz daha erken davransaydık, biraz daha süratli olsaydık 30’un üstünde ilçe belediyemiz de olurdu. Allah’ın müsaadesiyle o da olacak. Zira görüyorum ki, mevcut iktidarın başı ve zihniyeti değişmemiş. Hala partizanlıkla idare yürütme çabası gösteriyorlar. Birkaç düzgünleşme gösteren idareleri var. Ziyan vermemek için, onlara bazen teşekkür bile edemiyorum. Etsem, onların da canını yakacaklar; kendi insanları. Teşekkür edemiyorum. Etmesem bir türlü, etmesem bir türlü yani. Bu olmaz.”

“İSKİ, SON 5-6 YILDA YAPTIĞI İŞLE, HİZMETLE, 25 YILLARINA BEDEL İŞ YAPMIŞTIR”

“Bakın; İSKİ’nin yaptığı her hizmet, milletimiz için kalıcı bir konfor, insanca bir ömür, kaliteli bir yaşam… Tezle söylüyorum; -birçok işte öyleyiz ama- İSKİ, son 5-6 yılda yaptığı işle, hizmetle, 25 yıllarına bedel iş yapmıştır. Hem de sevgili dostlar, bunlar sayılarında net. İSKİ Genel Müdürümüz çıkarsın, bizim İletişim’e yollasın. Siyasi yol arkadaşlarımıza gönderelim, onlar da anlatsınlar. 2019 öncesinde, çok daha değerliye su satıyorlardı.

Bugünden, döviz bazında, en az yüzde 25-30 daha değerliye su satıyorlardı. Hem de bütçe fazlası veriyordu İSKİ. Ne yapıyorlardı o para biliyor musunuz? Uydur kaydır usullerle İBB’ye yolluyor, İBB bütçesinden de diğerlerine aktarılıyordu. Lakin yatırım yapmıyorlardı. Yapmadıklarını ben biliyorum. Beylikdüzü’nden biliyorum. Belediye liderimiz burada. İşte Büyükçekmece’den, Hasan Bey’den biliyorum, yapmadılar. Yanlışsız dürüst yatırım yapmadılar. Daha fazlasını yapabilirlerdi. Bu kadar su baskınına müdahale eden bir İSKİ olmazdık biz.”

“MİLLETİN PARASINI MİLLET İÇİN HARCIYORUZ”

“Şehrin 160 noktasında İSKİ, su baskınlarına karşı müdahaleye onlarca milyar lira yatırım yaptı. O kadar değerliye su satıyorlardı. O gün, yani 2019’dan evvel, şu an yaptığımız bu işlerin maliyeti de döviz bazında, en az yüzde 50 daha ucuzdu. Bakın hem maliyet ucuz hem su değerli; daha az iş yaptılar. Artık suyu daha ucuza satıyoruz. Maliyet, en az 2 katına çıkmış döviz bazında. Lakin daha çok iş yapıyoruz. Nasıl? Mucize mi yapıyoruz biz?

Hayır. Milletin parasını millet için harcıyoruz. Yaradan da bizim bütçemize verdikçe rahmetini veriyor. İşin özü budur. Diğer bir özü yoktur. İşte memleketin tamamının bu türlü bir idareye ivedilikle gereksinimi vardır. Bunlar; emeklinin cebindeki paraya da göz dikti, dar gelirlinin cebindeki paraya da göz dikti. İktisadımızı perişan etti. O bakımdan milletimizin tamamının bu türlü idareye, bu türlü akıldan, bilimden şaşmayan, milletin bütçesine gözü üzere bakan bir halkçı anlayışa ivedilikle muhtaçlığı vardır.

Acilen gereksinimi dediğim o işi, en yakın vakitte sandıkta milletimiz bugünün iktidarına yaşatacak ve onları meskenlerine yollayacak. Bunu her yerde söylüyorum. Bu, öylesine siyasi propaganda değildir. Bunun ismi, net bir amaçtır. Bu amaç, milletimiz için artık gereklidir. Bu kadar net. Milletimiz, bizi davet ediyor. Bize, 31 Mart’ta büyük bir güç verdi.”

“HER BİR ARKADAŞIM, 7/24 ÇALIŞACAK”

“Belediye liderlerimiz burada. Her bir arkadaşım, 7/24 çalışacak. Her bir arkadaşım girmedik, gitmedik mahalle, konut bırakmayacak. İnsanlarının memnuniyeti ve memnunluğu için elinden gelenin en güzelini yapacak. Dayanışma içinde olacak. Hizmetleriyle birlikte önümüzdeki genel seçimde Cumhuriyet Halk Partisi’ni iktidar yapacak. Bu kadar net. Bunun öbür bir yolu yok. ‘Ben oturayım, ben gerime yaslanayım, Ekrem çalışsın, Bora çalışsın, biz iktidar olalım!’ O denli yağma yok! Olmaz.

Edirne’den Kars’a, Sinop’tan Hatay’a, Mersin’den Trabzon’a her ilçe, her belde, her vilayet, her büyükşehir, her örgüt üyesi, CHP’nin her bireyi, amasız, fakatsız, kol kola, omuz omuza, milletin beklediği, partizanlık yapmayan iktidar olma seyahatine, ‘tam yol ileri’ diyerek hizmet edecek. Bu kadar kolay. Öteki yolu yok. ‘Ben bir adım geri durayım, üç adım geriden izleyeyim, Ekrem tökezlesin de tahminen onun yerine ben geçerim…! ‘Pışık’ derim ona ben. O denli bir şey yok. O denli yağma yok. Ne partili Ekrem’i yedirir, ne millet Ekrem’i yedirir. O kadar net.”

“BUNUN İSMİ İSTANBUL’DA EKREM’DİR, SİLİVRİ’DE BORA’DIR, BEYLİKDÜZÜ’NDE MEHMET’TİR”

“Bunun ismi İstanbul’da Ekrem’dir, Silivri’de Bora’dır, Beylikdüzü’nde Mehmet’tir, fark etmiyor, Küçükçekmece’de Kemal’dir. Her bir arkadaşım, konusunu bu türlü alacak. Bu kardeşiniz o denli ele alıyor. Kendimi, bir beldenin belediye liderine ya da belde liderine, ilçe liderine ya da belediye liderinin yerine koyuyorum, Allah şahit, o denli çalışıyorum. Zira, millet için ve memleket için çalışıyorum. Bu türlü çalışırsak, probleme milletçe bir bütün bakmanın ahlakını ve faziletini taşırsak, göreceksiniz; Suriye’deki derinleşen sorunu da biz çözeceğiz, bu memleketin ekonomik meselesini da biz çözeceğiz, bu memleketin kalkınma sıkıntısını da biz çözeceğiz.

Bu memleketin barışını da huzurunu da biz çözeceğiz. Bu memleketin yoksulluk meselesini da biz çözeceğiz, bu memleketin demokrasi, hak, hukuk, adalet problemlerini da biz çözeceğiz. Buna hazırız. İşte tam da bu yoldan dönmeye hiç niyetimiz yok sevgili dostlarım. Onun için burada hizmet ediyoruz. Bugün Silivri’de temel atacağız, yarın Bağcılar’da, bir öteki gün Şile’de, bir öbür gün Pendik’te. Bizim için fark etmez. Yetmez; ülkemizin her yerinde, her noktasında, gücümüz yettikçe el vermeye, el tutmaya, sarılmaya ve kucaklaşmaya devam edeceğiz. Bu tarafıyla, bu icraatçı ve halkçı belediyecilik anlayışımızın, birebir halde icraatçı, kamucu, halkçı, adaletli bir biçimde ülke idaresine yansıması dileğiyle, bu hoş hizmetlerimiz Silivri’mize ve İstanbul’umuza iyi uğurlu olsun.”