İlber Ortaylı’dan Fatih Altaylı’ya cezaevinde ziyaret: ‘Vatan biziz, gelecek bizleriz’
Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, 22 Haziran’da “Cumhurbaşkanı’nı tehdit” suçlamasıyla tutuklanan gazeteci Fatih Altaylı’yı Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti
Ortaylı, ziyaretine ait yaptığı açıklamada, Altaylı’nın moralinin yüksek olduğunu ve onu güçlü gördüğünü belirterek, “Biz dostumuzu özledik. Onu yine ekranlarda görmek istiyoruz. ‘Biraz daha dayan’ diyoruz… Millet ve devlet sağ olsun, vatan biziz, tarih biziz, gelecek bizleriz” dedi.
Ortaylı, “Hapishane bir çöküş değil, toparlanma devri olarak görebilenler için farklı bir okul olabilir. Türk toplumu da bu süreci kendi gelenekleriyle anlamlandırabilen özgür bir kitledir” dedi.
İlk duruşmanın 3 Ekim’de olacağını hatırlatan Ortaylı, açıklamasına “Takipçisi olacağız” notunu düştü.
Ortaylı’nın tabirleri şöyle:
“Bugün Silivri’de dostum ve mesai arkadaşım Fatih Altaylı’yı ziyaret ettim. Başta sayın savcımız olmak üzere tüm vazifeliler son derece nazik ve yardımcıydı. Fatih’i morali yüksek ve güçlü gördüm.
Silivri’deki siyasilere, sırf kendi partilerinden olanlar değil, geçmişte yolları ayrılmış ya da farklı siyasi çizgilerdeki isimler de ziyarete geliyor. Bu tabloyu umut verici buluyorum. Eski tartışmaların ve kırgınlıkların bir kenara bırakılıp, geleceğe dönük yeni bir siyaset anlayışının oluşması Türkiye ismine olumlu bir gelişme.
Fatih, gündemi yakından takip ediyor, kitap okuyor, spor yapıyor. Hatta bana kimi yeni çıkan kitapları da tavsiye etti. Fatih’le sohbetimizde de değindik; cezaevi, gerçek değerlendirildiğinde beşere kalıcı kazanımlar sağlayabilir. Tarihte mapushanede lisan öğrenenler, edebi eserler kaleme alanlar var. Troçki’nin hitabet düzeyinde Almanca öğrenmesi ya da Prosper Mérimée’nin 20 günlük tutukluluğunda Rusçanın gramerini çözmesi bu manada çarpıcı örneklerdir. Elbette bu, kişinin ruhsal dayanıklılığıyla da ilgili. Hapishane bir çöküş değil, toparlanma devri olarak görebilenler için farklı bir okul olabilir. Türk toplumu da bu süreci kendi gelenekleriyle anlamlandırabilen özgür bir kitledir.
Fatih’in birinci duruşması 3 Ekim’de. Görünen o ki, iddianamenin hazırlanması, özgür bırakılması ya da tahminen de diğer bir davaya gerek olmadığına karar verilmesi gündeme gelebilir. Takipçisi olacağız.
Biz dostumuzu özledik. Onu yine ekranlarda görmek istiyoruz. Sokağa çıktığımda pek çok kişi ‘Fatih’le programlara ne vakit başlayacaksınız?’ diye soruyor. Herkes merakta. Elbette tüm dostlarının onu ziyaret etmesi mümkün değil lakin Fatih, sevenlerinden gelen iletileri aldığını ve bu takviyesi daima yanında hissettiğini söyledi. ‘Biraz daha dayan’ diyoruz… Millet ve devlet sağ olsun, vatan biziz, tarih biziz, gelecek bizleriz.”
