Hizbullah çözüm komisyonuna ‘rapor’ da sunmuş, Cumhuriyet o rapora ulaştı: Cumhuriyetin kuruluş felsefesi hedef alındı
Hizbullah terör örgütünün tahlil komitesine sunduğu raporda; “Sorunun kaynağı inkârcı, asimilasyoncu ve tek tipçi siyasetleri doğuran Kemalist-ulusalcı zihniyettir” denildi. Kürt meselesinin tahlili için ise ulus-devlet anlayışından vazgeçilmesi, anayasadan yurttaşlığı düzenleyen 66 ve eğitim lisanını düzenleyen 42. unsurlarda “Kürt kimliği” değişikliğinin yapılması ve medreselerin tekrar resmi eğitim kurumlarına dönüştürülmesi tekliflerinde bulunuldu.
“Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu”nun evvelki günkü topalantısında Hizbullah’ın eski İran sorumlusu Enver Kılıçarslan’ın başkanlığını yaptığı Hizbullah’ın medrese yapılanması “Alimler ve Medreseler Birliği”nin (İttihadul Ulema) müderris ayağı olan “İslami Bildiri Tedris İlim ve Hareket Adamları Derneği”nin (İTTİHAD) lider yardımcısı Mehmet Beşir Şimşek dinlendi. Şimşek’in konuşmasına MHP, DEM Parti ve CHP milletvekillerden reaksiyonlar gerisi ardına geldi, DEM Parti milletvekilleri komitesi terk etti.
SORUN ULUSAL VE LAİK CUMHURİYET REJİMİYMİŞ!
Bu tartışmalara rağmen, Alimler ve Medreseler Birliği’nin komiteye “Kardeşliğin tahkimine dair tespit ve tahlil teklifleri raporu” isimli bir rapor da sunduğu ortaya çıktı. Raporda, Kürt probleminin temelinde; ulusal ve laik cumhuriyet rejimi ve bu rejimin oluşturduğu ileri sürülen meselelerinden PKK terör örgütünün yararlanıp palazlanması gösterildi. “Nitekim Türkler ile Kürtler, öbür kavimlere mensup kardeşleriyle İslam ortak paydasında buluşup 1071 Malazgirt Savaşı’nda Bizans’a karşı birlikte omuz omuza savaşmıştır” denilen raporda; “Büyük bir değişim, dönüşüm, başkalaşım, özden kaçış ve yeni bir kimlik arayışı süreci olarak değerlendirebileceğimiz cumhuriyetle bir arada benimsenen resmi ideoloji ve bu doğrultudaki siyasetler, daha büyük kasvetlere sebebiyet vermiştir. Lakin bu süreçte en çok mağdur olan halk Kürtler olmuştur” sözleri kullanıldı.
CUMHURİYETİN KURULUŞ İDEOLOJİSİ MAKSAT ALINDI
Cumhuriyet “Batıcılık” ve “Türkçülük” temelinde yeni bir ulus kimliği inşa etmesiyle Kürt kimliğinin inkâr edildiğinin ileri sürüldüğü raporda; “Kürt halkı, yeni kurulan cumhuriyet hudutları içinde Türklerle kardeş olarak yaşayabilmesini İslam’a bağlılık esasında görmüştür. Tek parti rejimi ise Kürtlerin böylesine bağlı olduğu İslam’a karşı adeta savaş açmıştır. Kürt halkı hem Kürt oluşundan ve hem de dindarlığından ötürü büyük zulümlere ve asimilasyona uğramıştır. Münasebetiyle ortada bir sorun vardır. Lakin bu sorunun kaynağı inkârcı, asimilasyoncu ve tek tipçi siyasetleri doğuran ‘Kemalist-ulusalcı’ zihniyettir” denildi.
42 VE 66. HUSUSUN DEĞİŞTİRİLMESİ İSTENDİ!
“Devlet yetkililerinin Kürt problemini silah bıraktırma yahut çatışmasızlığa indirgememesi gerekmektedir. Kürtlerin İslami ve insani hakları pazarlık konusu yapılmadan tanınmalı ve teminat altına alınmalıdır” denilen raporda şu tekliflerde bulunuldu:
“ Tekçi ulus-devlet anlayışından vazgeçilmelidir.
– Yeni bir anayasa hazırlanmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkesin Türk olduğu nitelemesinden vazgeçilmelidir. Anayasanın 66. unsurunda yer alan vatandaşlık tarifi değiştirilmelidir. Kürtçe eğitim lisanı olmalıdır. Anayasanın 42. hususunda değişikliğe gidilerek, anadilde eğitim ve öğretim yapılmasının önündeki pürüzler kaldırılmalı, anadilde eğitim teminat altına alınmalıdır.
– Medreselerin resmi eğitim kurumları olarak faaliyet göstermelerine müsaade verilmelidir.”
