Gerici hekime tepkiler sürüyor: ‘Kamusal kurumlara sinen gerici politikanın sonucu’
Konya Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde misyonlu Dr. Hasan Hüseyin Uysal’ın muayene olmak üzere gelen bir bayanı “çıplak ve teşhirci” diyerek tedavi etmeyi reddettiği imajlar toplumsal medyada paylaşılmıştı. Sağlık Bakanlığı Sağlıklı Çözüm merkez idari soruşturma başlatıldığını duyurdu. Genel Sağlık-İş Genel Lideri Dr. Derya Uğur, söz konusu olaya ait Cumhuriyet’e açıklamalarda bulundu.
“AHLAK DAYATMA MERKEZİ DEĞİL”
Uysal’ın hem hekimlik onurunu ayaklar altına aldığını hem de bir yurttaşın en temel hakkı olan sıhhat hizmetine erişimini engellediğini belirten Uğur, “Meslek etiğine ters bu tavır bayanların hayat hakkına ve Cumhuriyet bedellerine yönelmiş esaslı bir ataktır. Bugün hastane odasında sergilenen hal, bu zihniyetin sürekliliğini ve sistematik hale gelişini açıkça göstermektedir. Birebir şahıs “13 yaşındaki kız çocukları evlenebilir” ve “kadınların giysi biçimi fuhuşa yer hazırlar” formundaki açıklamalarıyla da tanınmaktadır.
Unutulmamalıdır ki; sıhhat kurumları birer inanç ya da ahlak dayatma merkezi değil, hayat hakkının teminat altına alındığı bilimsel kurumlardır. Bayanların kıyafetleri üzerinden yargılanması, ahlak ismi altında hakaret ve dışlamaya maruz bırakılması, çağdaş tıbbın da, Cumhuriyet’in kazanımlarının da reddi manasına gelmektedir. Türkiye’nin geleceğinde kök salma çabalarını asla kabul etmeyeceğiz” dedi.
“EN AĞIR CEZA İLE SONUÇLANMALI”
Bugün yaşananların; siyasal iktidarın yıllardır cemaatlere ve tarikatlara açtığı alanın ve kamusal kurumlara sinen gerici siyasetin bir sonucu olduğunu belirten Uğur, “Eğitimden adalete, sağlıktan toplumsal yaşama kadar her alanda hissedilen bu çürüme, yurttaşların en temel hakkı olan sağlıklı ömür haklarını tehdit eder boyuta ulaşmıştır. Cumhuriyet’in temel kıymetleri, bayanların özgür iradeleriyle yaşayabilmesi, giyinebilmesi ve her şartta eşit yurttaşlık haklarına sahip olması üzerine inşa edilmiştir. Bizler biliyoruz ki; sıhhat hizmetinden yoksun bırakılan her bayan, susturulmaya çalışılan her özgürlük ve gerici zihniyetin gölgesinde atılmaya çalışılan her adım, Cumhuriyet’e, laikliğe ve eşit yurttaşlık prensibine yöneltilmiş direkt bir taarruzdur.
Bu nedenle; ismi geçen şahıs hakkında başlatıldığı tez edilen soruşturma en ağır ceza ile sonuçlanmalı, misal zihniyetlerin önüne geçilmelidir. Genel Sağlık-İş olarak bizler Cumhuriyet’in kararlılığıyla ilan ediyoruz: Bu karanlık zihniyete teslim olmayacağız! Bu zihniyetin, aydınlığımızı karartma uğraşının önünde duvar olmaya devam edeceğiz. Tüm yurttaşlarımızın özgürlüğüne, laikliğe ve bilimin ışığına sahip çıkmak boynumuzun borcudur” tabirlerini kullandı.
