Eğitim fakültelerini işlevsizleştiren düzenleme resmileşti, öğretmen tanımı değişti: ‘Kendi eğitimcini yarat’
Milli Eğitim Akademisi ile öğretmen istihdamındaki yasal zemin oluşturuldu ve öğretmenliğin tarifi değişti. Kontratlı İşçi Çalıştırılmasına Ait Temellerde Değişiklik Yapılmasına Dair Temeller dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Karar, eğitimcilerin “AKP’nin kendi memurunu yaratma projesi” diyerek reaksiyon gösterdiği Ulusal Eğitim Akademisi’nde istihdam edilecek öğretmen ve akademisyenlerle ilgili düzenlemeyi içeriyor.
Düzenlemeyle birlikte “Sözleşmeli işçi durum unvanları ile minimum nitelikleri gösterir cetvel” kısmındaki “öğretmen” satırı, “öğretmenlik mesleğine kaynak teşkil eden en az lisans seviyesinde yükseköğretim programlarından yahut bunlara denkliği kabul edilen yurtdışı yükseköğretim programlarından mezun olmak, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) dışındaki kurumlarda istihdam edilecekler bakımından KPSS’den ilgili alanda belirlenen puanı almış olmak, Ulusal Eğitim Bakanlığı’nda istihdam edilecekler bakımından ise 7528 sayılı kanuna nazaran Ulusal Eğitim Akademisi’ne kabul edilmek ve öğretmenlik mesleğine hazırlık eğitiminde başarılı olmak’’ halinde değiştirildi.
10 YIL ŞARTI
Birebir kısma “eğitim personeli” satırı eklendi. O kısımda ise “Milli Eğitim Bakanlığı’nca (Milli Eğitim Akademisi) belirlenecek alanlarda doktora yahut daha üst akademik unvana sahip olmak ya da uzman öğretmen/başöğretmen unvanına sahip olmak veya Milli Eğitim Bakanlığı kadrolarında on yıl ve üzeri hizmeti olup bu mühletin en az üç yılını şube müdürü ve üstü kadrolarda geçirmiş olmak kaidelerini taşımak’’ sözleri eklendi.
Yönetmeliğe nazaran, kamu misyonlarına birinci kere atanacaklar için yapılacak imtihan yönetmeliğinden muaf olan branşlara “Milli Eğitim Bakanlığı’nda istihdam edilen öğretmenler” ibaresi eklendi. Böylelikle öğretmenler birinci atamalarında KPSS kaidesinden muaf oldu. Eski sistem 1 Eylül 2025’e kadar daha sonra Akademi Giriş Sınavı geçerli olacak.
Düzenlemeyi Cumhuriyet’e kıymetlendiren eğitimci Özgür Bozdoğan, kararın eğitim fakültelerini işlevsizleştirdiğini, yerine akademiyi koyduğunu söyledi. Bozdoğan, “Eğitim fakültelerinden mezun arkadaşlarımızı öğretmen olarak kabul ediyorduk ancak MEB diyor ki: ‘Hayır. Bu bu türlü değil.’ MEB, dünyanın her yerindeki öğretmen tanımını değiştirdi” dedi.
‘ARA KURUL’
Bozdoğan, “Dünyada öğretmen yetiştiren kurumlardan mezun olan şahıslar öğretmen olabiliyorken Türkiye’de akademi isminde bir ‘ara kurul’ oluşturuldu. Bu, eğitim fakültelerinden mezun olan genç arkadaşlarımızı öteki bir süzgeçten geçirecek ve bazısına ‘Öğretmen olabilirsin’ bazısına ‘Öğretmen olamazsın’ diyecek” tabirlerini kullandı.
‘SİYASİ YAKINLIK ATAMASI YAPILACAK’
Milli Eğitim Akademisi’nde akademi başkanı ve kurulun kimlerin öğretmen olabileceğine ve öğretmenlerin yeterliliklerine karar vereceğini söz eden Özgür Bozdoğan, “Bunların nasıl atanacağına ait şeffaflık, denetlenebilirlik durumu yok. Yani buradan anlıyoruz ki tıpkı YÖK’e üye atar üzere siyasi ve fikri yakınlığa nazaran buralara atamalar yapılacak ve bunlar da eğitimi şekillendirecek’’ dedi.
