Bundan 2 yıl evvel 6 şubat’ta saat 04:17’de 7.7’lik ve çabucak gerisinden 13:24’te 7.6‘lık sarsıntılar 53 bin canımızı aldı götürdü.
Perşembe günü bu acı günün acı yıldönümüydü; mezarlar başında ağlanıldı, dualar kuranlar okundu, devlet protokolü için özel asfaltlar döküldü. Öbür yanda çamur yerde binlerce insan “Sesimizi duyan var mı” sloganlarıyla sessiz ve acılı bir yürüyüş gerçekleştirdi. Gözyaşları omuzlara düşe düşe yürürken bu kadar vakit hatalıların tam olarak ceza almalarını protesto ettiler. Kelam verilen konutlarına bir an evvel geçmek istiyorlardı. Ki hâlâ 500 bini aşkın kişi konteynerlerde. 2 yıldır hâlâ yaşayacakları meskenleri beklemekteler.
Hak sahipleri konut bekliyor, üstüne üstlük bir de habersiz kura çekiliyor. Site mi konut mi telaşı da gayreti. Alamayanlar sona ve soğuk dona kalmanın çaresizliğini yaşıyor. Ne acı!
Bir çekilişte akıllara sakinlik veren bir olay yaşandı; skandal da diyebiliriz. Çünkü kura sonucu, sarsıntıda cinayetle yargılanan müteahhit T.T. ve yakınlarına kurada daire verildi. Ki Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük sarsıntı felaketinde en çok can kaybının yaşandığı yer Kahramanmaraş’ta bu müteahhitin yaptığı sitede 1400 kişi can vermişti.
SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ!
Türkiye bir büyük zelzele daha bekliyor. Yunan adaları tsunami beklenildiğinden Yunan hükümeti önlemini halkı adalardan boşaltmakla aldı. Ki tıpkı tsunami Muğla kıyılarını da tehdit etmekte; sanki iktidar bu beklenilen zelzeleye başta İstanbul olmak üzere ne tedbirler alıyor duymak isteriz.
Halkın bunu bilme hakkı var o denli değil mi?
