BBP Genel Başkanı Destici: Elinde silah olanla müzakere olmaz, mücadele olur. Biz bu süreci doğru bulmuyoruz
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü hasebiyle Meclis’te Parlamento Muhabirleri Derneği’ni ziyaret eden Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Lideri Mustafa Destici, Cumhur İttifakı’nın DEM Parti ve terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile yürüttüğü yeni sürece ait “Elinde silah olanla müzakere olmaz, gayret olur. Silahlar bırakılır ondan sonra konuşulabilir lakin elinde silah olanla ve onların uzantısıyla müzakere etmenin hakikat olmadığını düşünüyoruz. Daha evvel misal yollar denendi ve sonunda sonuç alınamadığı üzere terör örgütü bundan istifade ederek çıktı. Onun için biz bu süreci gerçek bulmuyoruz” dedi.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü münasebetiyle Meclis’te Parlamento Muhabirleri Derneği’ni ziyaret etti. Destici, basın koridorunda gazetecilerle sohbet etti, çiçek takdim etti. Ziyaret sırasında gündeme ait açıklamalarda bulunan Destici’nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
“Gazeteciler bizim için değerli, hem halkın sesinin hem de bizim siyasetçilerin sesinin duyulması ismine çok kıymetli bir misyon yapıyorsunuz. Onun için her bir gazeteci arkadaşıma teşekkür ediyorum.
Ülkemizin hala terör, dış siyaset ve iktisat üzere meseleleri var. Çalışan kısımlarımız taban ücretlilerden ibaret değil. Taban fiyatla çalışanlar var. Milyonlarca da taban fiyatın üzerinde maaş alsa da sigortası minimum fiyattan yatanlar var. Hasebiyle minimum fiyat alanlar ikiye ayrılıyor. Konutuna tek taban fiyat girenler var. Bir de eşleri de çalışanlar var. Bunların hepsinin tek tek ele alınması gerekiyor. Medyada çalışan arkadaşlarımızın büyük kısmının kurallarının kâfi olmadığını biliyoruz. Lakin bizim imkanlarımız da kısıtlı, sizin söz ettiğiniz sorunlar çözülemeyecek şeyler değil. Biz de daima basın mensuplarının yanında olduk ve bundan sonra olmaya devam edeceğiz.
“ELİNDE SİLAH OLANLA VE ONLARIN UZANTISIYLA MÜZAKERE ETMEK HAKİKAT DEĞİL”
Terörle müzakere olmaz, çaba olur. Elinde silah olanla müzakere olmaz, gayret olur. Silahlar bırakılır ondan sonra konuşulabilir lakin elinde silah olanla ve onların uzantısıyla müzakere etmenin gerçek olmadığını düşünüyoruz. Daha evvel emsal yollar denendi ve sonunda sonuç alınamadığı üzere terör örgütü bundan istifade ederek çıktı. Meşruiyetlerini kazanarak çıktılar. Onun için biz bu süreci yanlışsız bulmuyoruz. ‘Müzakere edilmiyor’ deniyor o vakit bu süreç ne? Demokratik dönüşümden ne kastediliyor? Yeni paradigma ne, bunun çerçevesi nedir? 66. unsurun değişmesi, genel af, öz idare talepleri var. Bunun üstünü kimse örtemez. Bu süreç bize itimat vermiyor.
Bizim buna mı yoğunlaşmamız gerekiyor, yoksa Suriye’ye mi yoğunlaşmamız gerekiyor. Bizim için asıl tehdit ve tehlike Suriye’de yapılanmalar. Oradaki terör yapılanmaları, PYD/YPG’nin varlığı. İkincisi sığınmacılar sıkıntısı, üçüncüsü ise oradaki Türkmenlerin varlığı. Biz oraya yoğunlaşmamız gerekirken, biz niçin artık buna yoğunlaştık?
“DEM EŞ LİDERİ’NİN GAZZE ÖRNEĞİ TEHDİDİ BİZİM HAKLILIĞIMIZI ORTAYA ÇIKARDI”
Biz daha evvel üç harekat yaptık, bu harekatları yaptığımızda içeriden PKK dahil, PKK taraftarları dahil bu harekatlara Meclis’te ‘evet’ denmese bile tezkerelerde buna karşı çıkılmadı. Lakin artık Türkiye Kobani’ye harekat yapacağı gündeme geldiğinde PKK yandaşları sona gerçek yürüyüş yapıyor. Biz bu sürecin Türkiye’ye bir yarar sağlanamayacağını düşünüyoruz. Şu ana kadar bu konularla ilgili Cumhurbaşkanı’yla görüşmedik fakat kamuoyuna açıkladık. Biz Cumhur İttifakı’nın niyetinden kuşku duymuyorum, onların vatanseverliğinden kuşku duymuyorum fakat ben terör örgütüne güvenmiyorum, onların siyasi uzantılarına güvenmiyorum, onları destekleyen emperyalist güçlere güvenmiyorum. En son DEM Eş Başkanı’nın Gazze örneği tehdidi bizim haklılığımızı ortaya çıkardı.”
