İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı pazar sabah saatlerinde bir açıklama yaparak avukat Rezan Epözdemir’in “rüşvet“, “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım”, “siyasal ve askeri casusluk” suçlamalarıyla saat 05.45 sıralarında gözaltına alındığını, işyeri ve konutunda eş vakitli arama yapıldığını duyurmuştu.
O saatten beri gözaltında bulunan Epözdemir, dün öğlenden sonra Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi‘ne sevk edildi. Dört günlük gözaltı mühletince emniyette tabiri alınmayan Epözdemir’in savcılıkta tabir süreçlerinin saat 17.00 sıralarında başladığı, lakin telefonunun çözülemediği belirtildi.
RÜŞVET SUÇLAMASINDAN TUTUKLAMA
Savcılık sözleri gece yarısından sonra biten Rezan Epözdemir üzerine atılı “rüşvete aracılık etmek” kabahatinden tutuklanması, “silahlı terör örgütüne yardım etme” ve “siyasal ve askeri casusluk” hatalarından yurt dışına çıkma yasağı formunda isimli denetim önlemi uygulanması istemiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.
Rüşvet kabahati soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve Bakırköy Adliyesi’nde yazı işleri müdürü olarak görev yapan devrin savcısı C.Ç.‘nin katibi K.Y. faal pişmanlık ve ikrar istikametindeki sözü kapsamında hür bırakıldı.
Hakimlik sorgusu saat 04.00 sıralarında sonuçlanan Epözdemir, “rüşvet” kabahatinden tutuklandı. Hakimlik, savcılığın, terörle ilgili suçlamadan yurt dışı çıkış yasağı biçimindeki isimli denetim talebini ise reddetti.
TAYYAR SUÇLAMIŞ, UÇUM CEVAP VERMİŞTİ
Eski AKP Milletvekili Şamil Tayyar, evvelki gün Epözdemir soruşturmasıyla ilgili çeşitli tezlerde bulunmuştu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmanın önemli bir krize dönüşmek üzere olduğunu savunan Tayyar, Epözdemir’in ısrarla cep telefonunun şifresini vermek istemediğini ileri sürerek, “Şifre krizi aşılamadığı için sorgu müddeti uzatıldı. Mehmet Uçum başta olmak üzere ‘hatırlı’ çok sayıda isim devrede, Başsavcı Akın Gürlek’i kuşatma altına aldılar. Gürlek, İmamoğlu evrakında bile görmediği ağır baskı karşısında bunalmış vaziyette, şahsına yönelik iftira kampanyası başlatılmasından telaş duyuyor” diye yazdı. Mehmet Uçum da, Tayyar’ın kendisiyle ilgili argümanlarını yalanlamıştı.
