Amasya’nın Göynücek ilçesindeki Oluz Höyük kazılarında, M.Ö. 600’lü yıllara ilişkin, Friglere ilişkin bir tapınak ortaya çıkarıldı. Hafriyatlar, evvelki yıllarda Medler periyoduna ilişkin ateşgah ve mimari yapıları gün yüzüne çıkarırken, bu yılki çalışmalarda Frigler periyoduna ilişkin tapınak keşfedildi.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi ve hafriyat sorumlusu Prof. Dr. Şevket Dönmez, 18 yıldır devam eden hafriyatlarda, Oluz Höyük’ün tarihinin 6 bin 500 yıl öncesine dayandığını belirtti. Dönmez, Oluz Höyük’ün katman katman bir tarih kitabı üzere düşünülebileceğini söz ederek, her katmanın tarihî bir sayfa olduğunu vurguladı.
Oluz Höyük’ün bir dinsel merkez olduğunu belirten Dönmez, hafriyat çalışmalarının bilhassa Hititler devrine ilişkin izleri ortaya çıkardığını, lakin tam olarak o periyoda ulaşamadıklarını söyledi. Hafriyatlarda boğa betimlerinin kıymetli bir yer tuttuğunu, boğaların Hititler’de fırtına yaradanının kutsal hayvanı olduğunu belirtti.
Kazıların bu yılki en kıymetli keşfi ise Kubaba Tapınağı oldu. 2010 yılından beri Frigler devrine ilişkin bir Kubaba kutsal alanı ve mabedi üzerinde çalışmalar yapan grup, bu yıl tapınağın kutsal odasını ve tanrıça Kubaba’yı temsil eden kutsal taşı ortaya çıkardı. Dönmez, “Artık buraya Kubaba tapınağı, Kubaba mabedi diyebiliyoruz” diyerek, bu keşfi Oluz Höyük kazılarındaki değerli bir muvaffakiyet olarak nitelendirdi.
Dönmez, Kubaba kutsal alanı ve mabedinin Anadolu’da kaybolmuş bir tapınak olarak ortaya çıktığını belirterek, tapınağın etrafında çok sayıda kemik obje bulduklarını söyledi. Bu nesnelerin, muhtemelen ayinlerde kullanılan kırbaçlara bağlandığını, rahiplerin bu objeleri bedenlerine vurduklarını ve ayinlerin dans ederek gerçekleştiğini söz etti.
Kazıların, M.Ö. 600’lü yıllara yani 2 bin 600 yıl önceye ilişkin olduğunu belirten Dönmez, bu yılki kazıların özel olarak Kubaba kutsal alanı üzerine ağırlaştığını ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi kapsamında büyük takviye alındığını söyledi.
