BRICS ülkelerinden Trump’a gümrük vergisi tepkisi: ‘Vergi şantajı normalleştiriliyor’
Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva‘nın düzenlediği çevrim içi BRICS Başkanlar Tepesi’ne Çin, Mısır, Endonezya, İran, Rusya, Güney Afrika ve Birleşik Arap Emirlikleri dahil çok sayıda üye ülke katıldı.
Brezilya Devlet Başkanı Lula, zirvede isim vermeden ABD’yi işaret ederek, “Ülkelerimiz, haksız ve yasadışı ticaret uygulamalarının kurbanı haline geldi. Pazarları ele geçirmek ve iç işlerine müdahale etmek için gümrük vergisi şantajı normalleştiriliyor” dedi.
Lula, BRICS ülkelerinin global GSYH’nin yüzde 40’ını, memleketler arası ticaretin yüzde 26’sını ve dünya nüfusunun yaklaşık yarısını temsil ettiğini hatırlatarak “İkincil yaptırımlar, dost ülkelerle ticari bağlarımızı güçlendirme özgürlüğümüzü kısıtlıyor” tabirini kullandı.
Zirvede konuşan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ise ABD Lideri Donald Trump‘ın tarife siyasetiyle ticari tansiyonların, ekonomik ve politik belirsizliklerin arttığı bir devirde BRICS ülkelerine “çok taraflılığı savunma” davetinde bulundu.
‘ULUSLARARASI TİCARET KURALLARININ ALTINI OYUYOR’
Çin Dışişleri Bakanlığının açıklamasına nazaran Şi, bugün dünyada hegemonyacılığın, tek taraflılığın ve korumacılığın giderek arttığı belirterek, “Bu kritik eşikte, Global Güney’in ön safında yer alan BRICS ülkeleri, açıklık ve kapsayıcılık ruhuyla hareket ederek, çok taraflılığı ve çok taraflı ticaret sistemini birlikte savunmalı” diye konuştu.
ABD’yi üstü örtülü eleştiren Şi, “Bir ülkenin yürüttüğü ticaret savaşları ve tarife savaşları dünya iktisadının insicamını bozuyor, milletlerarası ticaret kurallarının altını oyuyor” değerlendirmesini yaptı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin‘in de katıldığı toplantıya ait Kremlin’den yapılan açıklamada, tepede global ekonomik durum dikkate alınarak BRICS üyeleri ortasında ticaret, iktisat, finans, yatırım ve başka alanlardaki işbirliğinin ele alındığı kaydedildi.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan da Batı yaptırımlarına karşı “BRICS ortak cephesi” oluşturulması daveti yaparken yaptırım siyasetlerinin “bağımsız ülkelerin ulusal çıkarlarını tehdit ettiğini, global işbirliğini baltaladığını ve sürdürülebilir kalkınmayı imkansız hale getirdiğini” söyledi.
