Düşünce kalabalığını dağıtmanın en huzurlu yolu: Japon felsefesinden aşırı düşünmeyi durduran 7 etkili yöntem

Modern dünyada zihnimiz daima bir koşturmaca içinde. Geçmişin pişmanlıkları, geleceğin telaşları derken, “şu an”ı yaşamak gitgide zorlaşıyor. Japon kültürü ise bu zihin karmaşasını yüzyıllardır dengeleyen kadim ideolojilerle tanınıyor. Japonların hayatı sadeleştirme, tabiatla ahenk içinde yaşama ve anda kalma konusundaki yaklaşımı, çok düşünmenin önüne geçmek isteyenler için adeta bir pusula misyonu görüyor. İşte, zihinsel yükünüzü hafifletecek, hayata daha sakin ve manalı bakmanızı sağlayacak Japon ideolojilerinden 7 tesirli yöntem…
JAPON İDEOLOJİSİNDEN ÇOK DÜŞÜNMEYİ DURDURAN 7 TESİRLİ YÖNTEM
1. Ikigai – Hayat hedefini bulmak
İkigai, “sabah yataktan kalkma sebebin” olarak tanımlanır. Tutkuların, yeteneklerin, toplumun muhtaçlıkları ve geçim kaynağının kesişim noktasında bulunur. Çok düşünmek yerine manalı bir amaca yönelmek, zihni meşgul eden boş niyetleri azaltır.
2. Wabi-Sabi – Kusurlarda hoşluğu görmek
Her şeyin süreksiz ve kusurlu olduğunu kabul etmek, zihni yoran “mükemmel olma” baskısını ortadan kaldırır. Wabi-sabi, hayatın kolay, doğal ve süreksiz hoşluklarını takdir etmeyi öğretir.
3. Shikata Ga Nai – Olanı olduğu üzere kabul etmek
“Yapacak bir şey yoksa, akışa bırak.” manasına gelen bu ideoloji, denetim edemediğimiz durumlara karşı direnç göstermemeyi ve kabullenici olmayı öğretir. Çok düşünmek ekseriyetle denetim etme uğraşıyla başlar; bu ideoloji ise teslimiyeti öğütler.
4. Kaizen – Daima gelişim
Kaizen, küçük adımlarla daima gelişimi teşvik eder. “Her şeyi çabucak mükemmelleştirmeliyim” kanısı yerine, “bugün bir adım ileri gitsem yeter” bakışıyla zihinsel baskılar azalır.
5. Zazen – Oturarak farkındalık
Zen Budizminden gelen bir meditasyon biçimi olan Zazen, nefesle birlikte kanıları gözlemleyerek hür bırakmayı içerir. Günlük birkaç dakikalık Zazen uygulaması bile zihin gürültüsünü azaltır.
6. Mono no Aware – Geçiciliğin hüzünlü güzelliği
Hayattaki her şeyin faniliğini kabul etmek, hislerle barışmayı sağlar. Bu farkındalık, tasa ve pişmanlıkla boğuşmayı bırakıp, hayatın süreksiz hoşluklarına odaklanmayı kolaylaştırır.
7. Yugen – Tanım edilemeyen derinlik
Yugen, birtakım hislerin sözlerle anlatılamayacak kadar derin ve manalı olduğunu kabul etmeyi içerir. Daima mana arama, tahlil yapma eforu yerine yalnızca “hissetmeyi” önerir.