CHP’li Salıcı’dan Suriye için ortak polis gücü önerisi: ‘Suriye’nin yeni bir iç savaşa sürüklenmesini önlemek Türkiye’nin huzuru için de elzemdir’
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, Suriye’de yaşanan Alevi ve Hristiyan topluluklara yönelik saldırıların önlenmesi amacıyla ortak bir polis gücü kurulmasını önerdi. Salıcı, bahisle ilgili yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
“SURİYE’NİN YENİ BİR İÇ SAVAŞA SÜRÜKLENMESİNİ ÖNLEMEK ELZEM”
“Suriye’deki her iç çatışma, akrabalık alakalarından ötürü Türkiye’de de yankı bulmaktadır. Suriye’nin yeni bir iç savaşa sürüklenmesini önlemek Türkiye’nin huzuru için de elzemdir. Suriye’deki Alevilere ve Hıristiyanlara yönelik provokasyonların önlenmesi amacıyla öncelikle Lazkiye, ardından Şam merkezli olmak üzere ‘Türkiye-Suriye Ortak Polis Gücü’ kurulmalıdır. Suriye Görev Gücü’nün yanı sıra, bu ortak yapı, Suriyeli güvenlik çalışanının eğitilmesini de kapsayacak halde, hem kapasite inşasını destekleyecek hem de sivillerin güvenliğine yönelik tehditlere karşı caydırıcı olacaktır.
“ENDİŞELER GECİKMEDEN GİDERİLMELİ”
Suriye’deki durum alarm vericidir; geçtiğimiz Mart ayında Suriye İnsan Hakları Ağı’na göre en az 639, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne nazaran en az bin 659, Reuters’ın bağımsız araştırmasına göre bin 479 Alevi sivil; Ahmed eş-Şara’nıntalimatıyla kurulan araştırma komitesine göre ise çoğunluğu sivil ve 90’ı bayan olmak üzere bin 426 Alevi katledilmiştir. 22 Haziran’da Mar İlyas Kilisesi’ne düzenlenen saldırıda 25 Hıristiyan sivil gaye alınarak hayatlarına son verilmiştir.Saldırılar münferit değil; toplumsal barışı gaye alan organize provokasyonlardır. Kaygıların giderilmesi ve yeni provokasyonların önlenmesi artık gecikmeye tahammülü olmayan bir sorumluluktur.
“TÜRKİYE; DOST VE KARDEŞ SURİYE HALKININ YANINDA YER ALMALI”
Suriye’nin kendi vatandaşlarının temel hak ve özgürlüklerini muhafaza kapasitesini artırması hayati önemdedir. Bir toplumda farklı inanç ve kimliklerin itimat içinde yaşayabilmesi, yalnızca asayişin değil, gerçek manada çoğulcu bir demokrasinin varlığıyla mümkündür. Türkiye, barışçıl ve kapsayıcı tavrıyla, dost ve kardeş Suriye halkının yanında yer almalı; bölgesel istikrarı önceleyen yapıcı teşebbüslere öncülük etmelidir.”
