Bahçeli’nin söylediği iddia edilen sözler için MHP sessizliğini koruyor: Türkiye için Lübnanlaşma riski
Gazeteci İsmail Saymaz, evvelki gün halktv.com.tr’deki yazısında Devlet Bahçeli’nin birkaç ay evvel MHP’li milletvekilleriyle görüştüğünü, bu toplantıda onlara Kürtlerin ve Alevilerin bürokrasiden dışlanamayacağını söyleyerek “Cumhurbaşkanının iki yardımcısı olsun, bir Kürt, oburu Alevi olsun” dediğini yazdı. Kamuoyunda tartışmalar yaratan sözleri MHP yalanlamazken, akıllara Lübnan örneği geldi.
İNANÇ TEMELLİ YAPI
16. ve 20. yüzyıllar ortasında Osmanlı hakimiyetinde olan Lübnan’da Birinci Dünya Savaşı’nın akabinde 1920’de Fransız mandası kuruldu. Her iki devirde de idarede Maruniler (Katolik Hristiyanlar) ile Müslümanlar ortasında bir istikrar gözetildi. Lübnan 1943’te bağımsızlığını ilan ederken bu sefer ülke idaresinde ‘Ulusal Pakt’ gündeme geldi.
GÜÇ, NÜFUSA GÖRE
Yazılı olmayan Ulusal Pakt’a nazaran 1932’deki nüfus sayımı dikkate alınarak, cumhurbaşkanı ülkedeki en büyük topluluk olan Marunilerden, başbakan en büyük ikinci küme olan Sünnilerden ve meclis başkanı ise en büyük üçüncü küme olan Şiilerden seçilecekti. Benzeri formda meclis üyelerinin yüzde 55’i Hristiyanlardan, yüzde 45’i Müslümanlardan oluşacaktı. Üstelik ülkenin öteki siyasi yapıları da buna nazaran dizayn edilecekti. Sistem bir mühlet işledi ancak vakit içerisinde Hristiyanların azınlık hâline gelmesinin de tesiriyle 1975’te ülkede iç savaş çıktı. 15 yıl süren iç savaşın sonunda inanç temelli yapı korunurken Hristiyanların yetkileri ve temsili azaldı. Kelam konusu yapı, siyasi istikrarsızlık ve hükümet krizlerine neden olmayı sürdürdü.
SİYASİLERDEN VE DERNEKLERDEN TEPKİ
İYİ Parti Genel Lideri Müsavat Dervişoğlu, Bahçeli’ye atfedilen sözleri eleştirerek, “Böyle bir temenniye inanmak bile istemiyor, tekzip edilmesini bekliyorum” dedi. Memleket Partisi Genel Lideri Muharrem İnce, “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Cumhurbaşkanı da, yardımcısı da, ilerideki yardımcıları da Türk olacaktır. Ne keyifli Türküm diyene” kelamlarını kullandı. Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Hüsnü Bozkurt ise, “Bu kelamların manası ‘Türkiye Lübnan olsun’ demektir. Esasen ABD Büyükelçisi de, ‘kurucu önder’ ilan edilen terörist başı da birebir şeyi söylüyor. Lakin unutulmasın, Türkiye Cumhuriyeti laik ve üniter bir ulus devlettir, lisanı Türkçedir ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir” değerlendirmesinde bulundu.
“TÜRKİYE LÜBNANLAŞAMAZ”
Zafer Partisi Genel Lider Yardımcısı, eski Dışişleri Bakanı Prof. Şükrü Sina Gürel ise tartışmaları Cumhuriyet’e kıymetlendirdi.
Bahçeli’nin 2002’de koalisyon hükümetini bozarak ülkeyi erken seçime götürmesini, 2015 Haziran’ında muhalefet koalisyon kurabilecekken yeniden erken seçim istemesini, 2016’da başkanlık sistemine giden yolu açmasını ve son olarak PKK elebaşısı Abdullah Öcalan’ı Meclis’e davet etmesini anımsatan Gürel, bunların Bahçeli’nin ‘başkalarının görüşleriyle hareket ettiğini gösterdiğini’ söyledi. Bahçeli’nin son açıklamalarını da birebir minvalde ele alan Gürel, “Bu kelamlara ait bir yalanlama yapılmadı, demek ki hakikat. Ancak Türkiye’yi Lübnan hâline getiremezler. Türkiye’den Atatürk ve cumhuriyet prensiplerini çıkarmaları çok zordur. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bunu geçmişte itiraf etmiştir, kültürel açıdan başarısız olduklarını söylemiştir” sözlerini kullandı.
