AKP yine sermayeden yana tavır aldı: Turizm emekçisinin izin hakkına gasp

Turizm işçilerinin çalışma ve tatil günlerini ilgilendiren değişiklik TBMM’de onaylandıktan sonra dün Resmi Gazete’de yayımlandı. Değişikliğe göre turizm işçileri 10 gün kesintisiz çalıştırılabilecek. Karara turizm emekçilerinden ve muhalefetten reaksiyonlar yükseldi. Cumhuriyet’e konuşan Türk-İş’e bağlı Türkiye Otel Lokanta Dinlenme Yerleri İşçileri Sendikası (TOLEYİS) Genel Başkanı Cemail Bakındı değişikliğe ait, “Bu, bir kölelik nizamıdır. Sayın Bakanın isteğine göre yapılan sınıf aksisi bir düzenlemedir” yorumunda bulundu. Değişikliğin anayasaya alışılmamış olduğunu söyleyen Bakındı, “İşçi bulamazlar. Turizm hizmetine bir faydası olmaz. 10 gün dinlenmeden nasıl çalışılacak? Akla uygun değil. İnsan kavramı olmayan bir düzenleme. Bunun hiçbir randımanı olmaz” dedi.

‘TEMEL NEDEN SEKTÖRDEKİ ÖRGÜTSÜZLÜK’

DİSK’e bağlı Dev Turizm-İş Genel Sekreteri Gökhan Aslan da mevzuya ilişkin gazetemize açıklamalarda bulundu. Turizm işçilerinin anayasa ile teminat altına alınan dinlenme hakkının önemli halde tahrip edildiğini vurgulayan Aslan, “Turizm işkolu, ülkemizde teminatsız çalışmanın, iş kazalarının ve işçi cinayetlerinin en yoğun yaşandığı sektörlerden biridir. Bu yasa değişikliğiyle birlikte işverenlere ‘esnek çalışma’ ismi altında geniş yetkiler tanınırken, işçiler için sınırsız bir sömürü ortamı yaratılmıştır. Değişikliğin bu derece rahatlıkla yapılabilmesinin temel nedeni ise sektördeki örgütsüzlüktür” tabirlerini kullandı.

‘BAKANIN SEKTÖR SERMAYEDERİ OLMASI KOLAYLAŞTIRDI’

Turizm sektörünün 12 ay boyunca yoğun nakit akışı sağlayan ve sıcak paranın döndüğü başlıca sektörlerden biri olduğunu kaydeden Aslan, “Bu nedenle Türkiye’deki sermaye etraflarının kıymetli bir kısmı bu sektörde faaliyet göstermektedir. Yüksek enflasyonun ve Türk Lirası’nın döviz karşısındaki kıymet kaybının tesiriyle, son dönemde bölümde bir daralma yaşanmakta ve bu daralmaya karşı birinci önlem olarak işçi masraflarının azaltılması tercih edilmektedir. Bu bağlamda haftalık tatil hakkının fiilen kaldırılması, kârlılığı artırma gayesiyle gündeme getirilmiştir. AKP hükümetlerinin uzun yıllardır emek-sermaye siyasetlerinde istikrarlı bir formda sermayeden yana hal aldığı bilinmektedir. Bu son değişiklik de ‘esnek çalıştırma’ ismi altında turizm işverenlerinin çıkarlarını koruyan bir yasal düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır. Üstelik mevcut bakanın sektör içinden gelen bir sermayedar olması, işveren yanlısı siyasetlerin süratle hayata geçirilmesini kolaylaştırmaktadır. Bakanlık, işçilerin haklarını muhafazası gerekirken, bu değişiklikle patron lehine bir tavır sergilemiştir” dedi. Değişikliğin sektörde istihdamı artırmak yerine maliyetleri düşürmeye yönelik olduğunu belirten Aslan, “Kayıt dışı istihdamın en yüksek olduğu sektörlerden biri olan turizmde bu uygulama, kayıt dışılığı daha da artıracak ve emekçilerin güvencesizliğini derinleştirecektir” diye konuştu.

‘SESSİZ KALIRSAK BEDEL ÖDERİZ’

HAK-İŞ’e bağlı Türkiye Otel, Lokanta ve Eğlence Yerleri İşçileri Sendikası’ndan (OLEYİS) ise “Bu düzenlemeyle birlikte inşaat başta olmak üzere başka sektörlerden de emsal talepler yükseliyor. Bugün turizm işçisinin hakkı budanır, yarın tüm işçilerin hafta tatili hakkı ellerinden alınmak istenir. O yüzden bu yasaya sessiz kalırsak, bedelini daima birlikte öderiz” çıkışı geldi.

‘AKP’NİN EMEĞE BAKIŞININ ÖZETİ’

Düzenlemeye muhalefetten de reaksiyon geldi. CHP Kültür ve Turizm Bakanlığından Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Gülşah Deniz Atalar, “Turizm Bakanı’nın birebir vakitte turizm işvereni olduğu bir ülkede, işçiye insanca çalışma hakkı tanınmaması şaşırtan değil. Bakanın talebi aşikardır. ‘Esnek, kontrolsüz, kuralsız, ucuz iş gücü.’ Bakanlık koltuğu ile kendisinin sermaye sahipliği tıpkı elde birleştiğinde, emekçinin bahtı işveren masasından yazılıyor. Turizm Bakanın zihniyetinde, kâr için her şey mubahtır. Uykusuzluk da, fazla mesai de, anayasa ihlali de.’’ sözlerini kullandı.

CHP Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığından Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Gamze Taşçıer ise “Bugün, işçinin 7. gün dinlenme hakkını gaye alan bu anlayış; aslında 22 yıllık AKP iktidarının emeğe bakışının özetidir. Yalnızca turizm işçilerini değil, tüm işçileri tehdit eden bir emsal niteliğindedir” dedi.

Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ da, “Turizm Bakanının birebir vakitte turizm işvereni olduğu bir ülkede işçinin bahtı kölelik olmuştur. İşveren Bakan, işçiye dinlenme hakkını bile çok görmektedir” yorumunda bulundu.