Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ‘İmralı ziyaretleri’ yorumu: ‘Hançerlendim’ sözlerine açıklık getirdi

CHP’nin önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu KRT TV’de canlı yayın konuğu oldu. Gündeme ait soruları yanıtlayan Kılıçdaroğlu çarpıcı bildiriler verdi.

Kurultayda kullandığı ‘hançer’ kelamlarını açıklığa kavuşturan Kılıçdaroğlu, “Çok tartışıldı. Hala da tartışılıyor. Siyasette etik, ahlaki kıymetler ve inanç çok kıymetlidir. Arkadaşlarla kuracağınız alakalar, yazgı arkadaşı, yol arkadaşı olduğunuz bireylerle inanç içinde götürürsünüz pek çok olayı fakat bu inancı yüz yüze tartışmanın ötesinde art kapıdan tartışılarak farklı bir yol yürünmesi yanlışsız değil. O açıdan ben kurultayda ‘hançer’ tabirini kullanmıştım. 

“BAY KEMAL’İN YOL ARKADAŞI OLMAK ZORDUR”

Yol arkadaşınızın size ihanet etmemesi gerekir. Bir tereddüt, farklı görüş varsa çok rahat dillendirilebilir. CHP’nin dokusunda bu vardır. Her vakit tenkide paha veririz. Eleştiren arkadaşların kelamını genel başkanlığım sürecinde hiç kesmedim. Her vakit güvendim arkadaşlarıma, o itimat içinde görüşlerimizi, sırlarımızı paylaştık. Yol arkadaşlığı çok kolay bir iş değildir. ‘Bay Kemal’in yol arkadaşı olmak zordur’ demiştim. Zordur gerçekten. Tasada ve kıvançta bir arada olmak demektir” sözlerini kullandı.

“BARIŞ OLMASINI İSTERİM”

MHP lideri Bahçeli’nin çağrısı ile başlayan DEM Parti-İmralı görüşmelerine de değinen Kılıçdaroğlu, “Terör örgütünün silah bırakması lakin emperyal güçlerin isteği üzerine olur. Bu gerçeği de kabul edelim. Terör örgütüne bugüne kadar hangi ülkeler silah veriyordu, destekliyordu? Emperyal güçler ‘Silah bırak’ demeden bırakmazlar” şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:

“Acıların bize hangi faturaları ödettiğini hepimiz biliyoruz. Bir sürü beşerler hayatlarını kaybettiler. Bu coğrafyada artık acılardan kelam etmeyelim. Evet, barıştan yanayız lakin bunun nasıl olacağını biliyor musunuz? Barış istiyor musunuz, istememek akıl dışı bir şeydir. Kemal Kılıçdaroğlu, bu ülkede barış olmasını, huzur olmasını ister. Birlikte yapmamız gerekiyor. Bunun için bize lafla bir şey anlatmasınlar. Bugüne kadar çok konuşuldu. Barış isteyenlerin ferdî bir çıkarlarının olmaması lazım. Biz bunu ülkemiz için yapıyoruz demeleri lazım. Unsurların, maksatların konulması lazım. Barışı kim istemez ki?

Çağrı yapıyorsunuz. ‘Barış yapalım’ diye. E yapın, sizin elinizden tutan mı var? Gerçek manada samimiyseniz, sivil siyasetten yana olan ve hala mahpusta tutulan Selahattin Demirtaş var. Niçin mahpusta? ‘Ben sivil siyasetten yanayım, ben ülkemde barış istiyorum’ diyor daha ne istiyorsunuz? Siz neden Selahattin Bey’i görmezden geliyorsunuz?

“BÜTÜN AKTÖRLERİ DÜŞÜNMEK ZORUNDASIN”

Bölgenin bütün aktörlerini düşünmek zorundasın. Bir öbür kıymetli aktör İran. Haritalar yayınlanıyor. Türkiye’yi çağdaş dünyadan koparıp bir Orta Doğu ülkesi haline getirmek istiyorlar. Türkiye’nin buna nazaran siyaset oluşturması lazım. Biz buna devlet aklı diyoruz. Görüşüyorlar, çözsünler. Kamuoyuna hangi açıklama yapıldı, bilmiyoruz. Bir vatandaş olarak ülkemde barış olmasını isterim, niçin istemeyeyim? Süreç bir ülkenin iradesiyle çözülebilecek çeşitten bir süreç değil.”

“MUHATTABI PARTİNİN GENEL BAŞKANI”

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘şaibeli kurultay’ tezlerini kıymetlendiren Kılıçdaroğlu, “Sayın Genel Liderin çok açık bir açıklama yapması lazım” dedi. 

Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın telaffuzunun kendisini rahatsız ettiğini belirterek, şunları söyledi:

“Partinin yöneticilerini de rahatsız etmesi lazım. Erdoğan’ın bu kadar partinin üstüne gelmesinin münasebeti ne onu da bilmiyorum, partinin bu kadar sessiz kalmasını da anlamakta zahmet geçiyorum. Bu beni rahatsız ediyor. CHP, 100 yılı aşan bir partidir. CHP, kirliliği kabul etmez.

Bu her tarafa çekilebilecek bir şaibe. Nedir şaibe? ‘Ya çık açıkla’ diyecekler ya da ‘Böyle bir şey yoktur’ diyecekler. Parti idaresinin açık ve net açıklama yapması lazım. Yapmıyorsanız, e sükut ikrardan gelir o vakit öbür bir şey var demektir burada. Bir şey varsa, muhakkak partinin kirlilikten arınması gerekir.”

KILIÇDAROĞLU ‘ÖNSEÇİM’ KARARINA NE DİYOR?

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı belirleme süreci için aldığı önseçim kararına ait konuşan Kılıçdaroğlu, aday belirlemenin erken olduğunu lisana getirdi.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“Adayı kim seçecek? Meclis Kümesi seçecek. Bu toplantı Meclis Kümesi’nde yapıldı mı? Niçin yapılmıyor? Evvel sizin bu partinin kümesini toplamanız lazım. Neden bu kümesi toplamıyorsunuz? Kuruluşundan beri Mustafa Kemal Atatürk bile parlamentoda eleştirilmiştir. Tenkit çok pahalıdır aslında. Buradaki sorun şu; diyelim iki aday belirlendi ne diyecekler?

Daha uzun müddet var cumhurbaşkanı adayının belirlenmesine. Niçin tez ediyoruz ki? Ülke yangın yerinde. Biz bunları bırakmışız, kim cumhurbaşkanı adayı olacak. Yeri, vakti gelince aday belirlenir hepimiz sarfiyat ona takviye veririz. Neden artık partiyi bölüyoruz? Diyelim, yoklama yaptık. Adaylar çıktı, ‘Ona oy verme, bana ver’ diyecekler. Aday olunca ne yapacaksın? Hiçbiri muhakkak değil. Evvel projeyi, hedefi koyacaksınız. Parti koyacak bunu. Parti belirleyecek siyasete. Adaylar seçildiklerinde neyi, nasıl yapacaklarını evvel kendi partililerine anlatacaklar. Parti aday belirlerse, yeri vakti gelince destekleyeceğiz. Bu kadar basit. Elbette destekleyeceğiz, parti bizim partimiz.”