‘Ölümler kader değil, siyasi tercihlerin sonucu’

Raporda, “Aradan geçen iki yıl, bu felaketin temel sorumlusunun siyasi iktidar ve merkezi idarenin yıllardır süregelen plansızlıkları, rant odaklı siyasetleri ve halkın güvenliğini hiçe sayan uygulamaları olduğunu açıkça göstermiştir. Yıkılan binalar, enkaz altında kalan hayatlar, çöken umutlar; hepsi, insan eliyle yaratılmış bir trajedinin sonucudur” tabirleri kullanıldı.
Tek bir istifa gelmediğine değinilen raporda, “Hesap sormanın ve vermenin yerini cezasızlığın aldığı bu süreçte, yaşanan ölümlerin mukadderat değil, siyasi tercihlerin sonucu olduğu açıktır. Merkezi idare, afet idaresinde tam manasıyla sınıfta kalmış, kriz anında bizleri yalnız bırakmıştır. Sarsıntı sonrası verilen kelamların yerine getirilmemesi ve kalıcı konutların sağlanmaması bizleri insani olmayan şartlarda konteyner kentlerde yaşamaya mahkûm etmiştir ” dendi.
Raporda ivedilikle atılması gereken adımlar ise şöyle sıralandı:
* Yıkılan aile sıhhati merkezleri yenilenmeli ve erişilebilir sıhhat hizmetleri sağlanmalı.
* Nizamlı psikososyal takviye verilmeli.
* Okul binalarının eğitim dışı kullanılmasının önüne geçilmeli.
* Rezerv ve riskli alan dönüşümlerinde halkın görüşleri dikkate alınmalı.
* Hatay için devlet hazinesinden özel bütçe ayrılmalı.
* Kaybolanların akıbeti açıklanmalı.
* İhmallerin sorumluları yargılanmalı.
* Sarsıntı vergilerinin nasıl kullanıldığı şeffaf formda açıklanmalı.