Ümit Özdağ’dan Bakan Tunç’a: Bir iktidar yanlısı yaptığı zaman suç olmayan şey biz muhalifler için suç oluyor
Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a seslendi ve yargı eliyle ikili standart uygulandığına dikkat çekti. “1970 öncesinde ABD’nin güney eyaletlerindeki Siyahi Amerikalılar üzere hissediyoruz” sözünü kullanan Özdağ, “Bir iktidar yanlısı yaptığı vakit hata olmayan şey biz muhalifler için kabahat oluyor” dedi.
“Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek” suçundan tutuklan Zafer Partisi Genel Lideri Ümit Özdağ’ın toplumsal medya hesabından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a yönelik tenkitlerin sıralandığı bir paylaşım yapıldı.
“1970 öncesinde ABD’nin güney eyaletlerindeki Siyahi Amerikalılar üzere hissediyoruz” denilen paylaşımda şu sözler yer aldı:
“Sayın Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Partinizin Yozgat Vilayet Kongresinde yaptığınız konuşmayı okudum. Türk hukuk sisteminin ne kadar demokratikleştiğini tabir etmişsiniz. 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat ile kıyaslamışsınız. Bir ülke hukukunun demokratikleşmesi darbe/müdahale periyodu uygulamaları ile ölçülerek tespit edilemez. Kozmik hukuk unsurları ve demokratik hukuk ölçütleri temel alınır.
Sayın Bakan, aynı konuşmada Cumhurbaşkanına hakaret edilemeyeceğini de tabir etmişsiniz. Tabi ki haklısınız kimseye hakaret edilmemeli. Cumhurbaşkanına hiç edilmemeli. Lakin Erdoğan’ın ne zaman AKP Genel Başkanı ne zaman Cumhurbaşkanı olduğunu bilmek güç. Mesela Erdoğan 18 Ocak’ta Mersin AKP vilayet kongresinde Atatürk’ü ağır formda eleştirdi. AKP Genel Başkanı olarak konuştu. Ben de 19 Ocak’ta AKP Genel Başkanı’na Zafer Partisi Genel Lideri olarak Atatürk periyodu için kullandığı sözler ile yanıt verdim.
Sayın Bakan, 20 Ocak’ta, Antalya’da yaptığım konuşma için Cumhurbaşkanı’na hakaret argümanı ile sizin olurunuz ile gözaltına alındım. ‘Bu adam bir siyasi partinin genel başkanı, milyonlarca destekçisi var söze çağırın, nereye kaçacak? Yanında 3 polis ile dolaşıyor’ demediniz.
”YETKİSİZ BİR SAVCININ GÖZALTINA ALINMASINA SİZ MÜSAADE VERDİNİZ”
Sayın Bakan, Adalet Bakanlığı’na gözaltı için müracaatta bulunan İstanbul Başsavcılığına ‘Size ne oluyor? Konuşmada hakaret var ise cürüm duyurusunu Antalya Başsavcılığı yapar.’ demediniz. Ya da ‘Cumhurbaşkanı ve Özdağ Ankara’da Ankara Başsavcılığının işi bu.’ da demediniz. Doğal Hâkim Prensibinin çiğnenerek beni yetkisiz bir savcının gözaltına almasına siz müsaade verdiniz.
Sayın Bakan, Beni gözaltına aldırdığınız savcı beni Cumhurbaşkanı’na hakaret cürmünden mahkemeye sevk etmedi. Bir süreç de yapmadı. Birkaç soru sordu yalnızca. Lakin savcı hakaret cürmü olmadığını anlamış ki ben İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tutulurken Kayseri Vilayet Emniyet Müdürlüğüne benim ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik yahut aşağılama’ cürümlerinden soruşturulduğumu bildirmiş. Bu ortada Sayın Bakan ne benim ne avukatlarımın ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik yahut aşağılama’ suçlamasından haberimiz yoktu. Savcı Kayseri Emniyetinden 01.07.2024 tarihinde Kayseri’de gerçekleşen olaylar ile Zafer Partisi mensuplarının katıldığına dair bir rapor olup olmadığını var ise yollanmasını istemiş. Sayın Bakan şaka gibi değil mi? Kayseri Başsavcısı devre dışı kalmış.
Kayseri Emniyetinde de bu türlü bir rapor olmadığı için çabucak iki saat içinde bir rapor hazırlanmış. Rapor imzasız ve onaysız. Eski Zafer Partililerin olaylardan sonra attığı x’leri ve takipsizlik verilen X’leri kanıt üzere göstermiş. Ayrıyeten olaylara katılan 15-25 yaş gençlerin Zafer Partisine eğilimli olduklarını ileri sürmüş. Sanırım anket çalışması yapmışlar. Sayın Bakan, bu ayıptır, günahtır. Gerçek Kayseri olayları ile ilgili 189 hesap incelenmiş 108 şahıs yakalanmış 12’si tutuklanmıştır. Hiçbiri Zafer Partili değildir. Ayrıyeten olaylara katılan ve gözaltına alınan 468 şahıstan hiçbiri de Zafer Partili değildir.
Sayın Bakan, sonra hiçbirisi Kayseri olaylarıyla ilgili olmayan, hiçbirisi kin nefret tahrik içermeyen 11 X paylaşımımdan ötürü savcının en üst huduttan ceza alacağım tezi ile tutuklanmaya sevk edildim ve kaçma kuşkusuyla tutuklandım.
”DÜŞMAN CEZA HUKUKU’ UYGULAMASI VAR”
Sayın Bakan, Türkiye’de evrensel hukuk prensipleri ve demokratik ölçütlerin temel alındığı bir hukuk sistemi değil, ‘Düşman Ceza Hukuku’ uygulaması var. Muhaliflerin yasal ve anayasal hakları askıya alınıyor, kullanması engelleniyor. Bu durum o kadar vahim bir hal aldı ki Anayasa Mahkemesinin bir muhalifle ilgili almış olduğu karar dahi hükümetinizce tanınmayabiliyor. Kendimizi 1970 öncesinde ABD’nin güney eyaletlerindeki Siyahi Amerikalılar üzere hissediyoruz. Bir iktidar yanlısı yaptığı vakit cürüm olmayan şey biz muhalifler için kabahat oluyor.
Saygılarımla Sayın Bakan”
