İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri bileşenlerinden gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki… “Gazetecilik suç değildir, gözaltına alınan gazeteciler serbest bırakılsın”

Halk TV çalışanı gazeteciler Seda Selek, Suat Toktaş, Serhan Asker ve Kürşad Oğuz ve gazetemiz müellifi Barış Pehlivan’ın gözaltına alınması İzmir’de Emek ve Demokrasi Güçleri bileşenleri tarafından protesto edildi.

İzmir Konak ilçesi Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinde bulunan Türkan Saylan Merkezi önünde toplanan İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri bileşenleri “Gazetecilik cürüm değildir, gözaltına alınan gazeteciler hür bırakılsın” yazılı pankart açarak “Hükümet istifa”, “Özgür basın susturulamaz”, “Hak, hukuk, adalet”, “Kurtuluş yok tek başına ya daima bir arada ya hiçbirimiz” sloganları atarak basın açıklamasında bulundu.

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz tarafından okunan basın açıklaması metninde ise “Ülkemiz çok karanlık bir devirden geçmektedir. Toplumun hiçbir bölümünün hukuksal güvenliği kalmamış, iktidara yönelen her tenkit başta terör yaftası olmak üzere sudan münasebetlerle hapsedilmeye, susturulmaya, yıldırılıp korkutulmaya çalışılmaktadır” denilerek şu sözlere yer verildi:

“Son periyotta yaşanan tutuklama ve gözaltı süreci siyasi görüş, meslek, köken ayrımı gözetilmeksizin her muhalif sesin susturulmasına, buna yönelik yansıların ise söndürülmesine yönelik önemli bir operasyonun modülü olarak değerlendirilmelidir. Siyasi yelpazenin her renginden insan görüşleri nedeniyle cezaevine gönderilerek toplum üzerinde yılgınlık ve baskı yaratılmak istenmektedir. Bunun en temel sebebi ise ülkeyi yönetim ettiğini düşünenlerin iktisattan hukuka, sağlıktan eğitime hayatın tüm alanlarını çöküşe sürüklemiş olmaları, yönetemez duruma gelmeleri, halkın ise bu halde yönetilmeyi artık istememesi ile açıklanabilir.”

BİRLİK VE BERABERLİK ÇAĞRISI

“Gazeteciler cezaevi yahut işsizlik tehdidi ile yaşamak durumunda bırakılmaktadır. Buna karşın yiğit kalemlerimiz hakikat bildiklerini yazmaktan, söylemekten, halkı bilgilendirmekten vazgeçmemektedir” denilen açıklamanın devamında ise şu sözlere yer verildi:

“Daha evvel de hakkında tutuklama kararları verilen, uydurma davalarla mahpuslara atılan gazeteciler bugün de benzeri bir yıldırma siyaseti ile karşı karşıyadır. 22 Aralık 2024’ten bugüne Türkiye’de 15 gazeteci tutuklanmıştır ve kendi siyasi görüşünden olmayan gazetecileri tutuklama tarafındaki irade bugün devam etmektedir. Yargıyı siyasi gayelerine alet edenler Türkiye’de bir ‘hukuksuzluk destanı’ yazdıklarının farkındalar mıdır bilinmez fakat bizler bu adaletsiz, bu acımasız, bu karanlık devrin seyircisi olmayacağımızı, başta gazeteciler olmak üzere halktan ve ülkeden yana olan tüm kısımlarla dayanışmamızı büyüteceğimizi belirtmek zorundayız. Halk muhalif her sesin susturulmaya çalışıldığı bu devirde birlik ve beraberlik içinde olmalıdır. Halkın halktan öbür devası ve umudu yoktur.”

“MUHALİF BASIN AĞIR BİR BASKI ALTINDA”

“BUNLAR BİZİ HİÇBİR VAKİT YILDIRMAYACAK”

Açıklamasının akabinde konuşan Halk TV İzmir Temsilcisi Mustafa Akbaş ise “Bu verilen dayanak yalnızca Halk TV’ye değil bütün ülkenin haber alma özgürlüğüdür. Bu manada tüm Türk Milleti ismine teşekkür ediyorum. Bunlar bizi hiçbir vakit yıldırmayacak. Ne biz yılacağız Halk TV olarak ne de öteki özgür basın için çaba veren gazeteciler yılacak” tabirlerini kullandı.