2007-2014 arasını anımsatan operasyonlar, ‘yeni bir dönem stratejisi’ olarak yorumlandı
İktidarın son periyotta giderek artan baskısı, siyasete ve toplumsal alana yönelik “yeni bir periyot stratejisi” olarak yorumlanırken anayasa hukuku profesörü Süheyl Batum ve siyaset bilimci Seren Selvin Korkmaz, sürecin farklı taraflarını Cumhuriyet’e kıymetlendirdi.
‘KUMPAS DAVALARI SÜRECİ’
Suçun niteliğindeki değişimlerin artmaya başladığına dikkat çeken Batum, artan soruşturma ve operasyonların 2007’de başlayıp 2014’e kadar devam eden kumpas davaları süreçlerine benzediğini tabir etti.
Batum, “Her ne kadar olağan bir devir izlenimi verilmek istese de bu olağan bir periyot değil. Her gün yeni soruşturma, gözaltı ve tutuklamalarla geçen bu süreçle adeta eskiye döndük. Örneğin son periyottaki bütün gözaltılarda şafak operasyonlarını ve söze çağrıldığı takdirde çabucak gidecek insanların meskenlerinden gözaltına alındığını görüyoruz. Hiçbir demokratik ülkede kelam konusu sebeplerden yola çıkılarak her gün yeni bir soruşturma başlatılamaz” dedi.
Yargının siyasallaşmasına yönelik tartışmaların pek çok farklı istikametten değerlendirilebileceğini belirten Batum, mevcut hukuk sistemindeki tartışmalı uygulamaların da bunun kıymetli bir ayağı olduğunu söyledi.
Batum, “Yürütmeyle bu kadar iç içe olan yargı, hukuk sistemi ve işleyişi üzerinden kıymetli bir baskı yaratıyor. Tıpkı biçimde mevcut sistem birçoğu uygun olan hâkim ve savcıların da üzerinde bir baskı kuruyor” sözlerini kullandı.
‘GÖZDAĞI VERİLİYOR’
Siyaset bilimci Seren Selvin Korkmaz ise siyasette yaşanan son gelişmelerin, iktidarın kurduğu oyundaki farklı sınırlar üzerinden kıymetlendirilmesi gerektiği görüşünde. Bu kapsamda dikkate alınması gereken birinci sınırın, iktidarın muhalefet birliğini parçalamak üzerine yeni atılımlar yapması olduğunu söyleyen Korkmaz, bunun yanında Cumhur İttifakı’nın bir ortada durma motivasyonunun da son vakitlerde ön plana çıktığını söyledi.
Menajer Ayşe Barım’ın tutuklanmasını da kıymetlendiren Korkmaz, “Ayşe Barım üzere çok da politik olmayan figürlerin seçilmesi, topluma bir bildiri olarak görülebilir” diye konuştu
