Spor muharrirleri, Galatasaray’ın UEFA Avrupa Ligi’nde Dinamo Kiev ile berabere kaldığı maçı kıymetlendirdi.

“KİLİT SON MAÇA”

Ebru Kılıçoğlu: “Henüz 6’da çalışılmış bir korner sayesinde Sanchez topu ağlara yollayınca duruma gerek kalmaz tahminen umudu doğuyor. 21’de Abdülkerim, “savunmacıyız ancak boş değiliz” başlıklı 2. golü imzalıyor. Fakat bu goller bile rahatlatmıyor G.Saray’ı. Kiev “inatçı” olduğunu 44’te Vanat’ın golüyle hissettiriyor. 53’te Osimhen’in penaltı golünden sonra bile istikrarsız bir oyun sergiliyor. Gerçekten Yarmolenko, 68 ve 82’de iki kolay golle skoru dengeliyor. G.Saray 16’ya kalma kilidini açmayı son maça bırakıyor.” (Cumhuriyet)

“YEN YENEBİLİRSEN AJAX’I”

Arif Kızılyalın: “İşler makus gidiyor G.Saray’da. Eskiden ligde takılsalar bile Avrupa’da farklı oynar kazanırlardı. Artık beraberliğe razı oluyorlar. Demek ki takım derinliği kaybolunca lig, Avrupa fark etmiyor tökezliyorlar. Aslında Davinson’la atılan erken gol kuşkusuz ki işleri kolaylaştıran etkendi. Sonrasında Abdülkerim’in golü maçı koparabilirdi, taçtan saçma sapan bir gol yemeselerdi. 2. yarı yeniden fark açıldı Osimhen’in penaltısıyla 3-1’lik skor geldi. Lakin Yarmolenko’nun golleri G.Saray’ın avantajını sildi. Muslera güya kalede değildi. Artık birinci 8, Amsterdam Arena’nın sıcak ortamında; yen yenebilirsen Ajax’ı!” (Cumhuriyet)

“KENDİNİ SORGULAMALIDIR”

Levent Tüzemen: “Oynadığı 6 maçta yalnızca bir gol atan Dinamo Kiev’den iki kere öne geçmesine karşın Galatasaray 3 gol yiyorsa Okan Buruk kendisini sorgulamalıdır. 60 dakika rakipten üstün olan skoru 3-1’e getiren Galatasaray’da yorulan ve oyundan düşen oyuncuları görmemek Okan Buruk ismine eksi bir puandır. Maçın Estonyalı hakemi faul çalmamak ismine resmen oyunun canına okudu. Bilhassa VAR’daki vatandaşı olmasaydı Galatasaray tahminen de maçı kaybedecekti. Barış Alper’e yapılan penaltıyı vermediği üzere Galatasaraylı oyuncuya ikinci sarıdan kırmızı gösterdi. Estonyalı Marko Liiva’nın nasıl bir VAR idaresi gösterdiğini Türkiye’deki VAR hakemleri ders olarak öğrensinler.” (Sabah)

“TAKVİYEYE MUHTAÇLIK VAR”

Uğur Meleke: “Futbol enteresan bir oyun. 50’de ceza alanı içinde Tymchyk-Barış Alper gayretinde hakem evvel Barış Alper’e kırmızı gösterdi. Temsilcimiz için negatif manada bir kırılma anı zannettik. Sonra VAR müdahalesiyle karar penaltıya döndü ve kart iptal oldu. Osimhen’in 50’de penaltıdan bulduğu golle bu defa Dinamo Kiev’in fişi çekildi sandık hepimiz. Alandaki Galatasaraylılar da o denli zannetmiş olacaklar ki, 3-1’den sonra kolektif manada da, kişisel olarak da birçok can sıkıcı yanılgı vardı Seyrantepe’de. Dün G.Saray, mutlaka kazanması gereken bir maçta altın kıymetinde 2 puan kaybetti ve bunu iki ana faktöre bağlayabilirim. Galatasaray 52’de golü bulduktan sonra oyun bir o kalede, bir bu kalede adeta bir Rus ruletine döndü. Tempo düşmedi, soğumadı maç. Kerem Demirbay’ı sokmakta geç kaldı Okan Buruk. Galatasaray’ın Ocak transferinde ön tarafa katiyetle desteğe gereksinimi var. Dün hem Barış, hem Yunus’un dakikalar geçtikçe mazotu azaldı ancak kulübede (Sallai de liste dışı olduğundan) alternatifi yok Okan Hoca’nın. İlerleyen cinsler için desteğe gereksinimi var Galatasaray’ın.” (Hürriyet)

“GALATASARAY SIKINTILI”

Osman Şenher: “Futbolda sürprizler var buna itirazım yok. Ancak sen yıldızlar topluluğu bir kadrosun. 22. dakikada 2-0 öne geçtiğin maçı nasıl 3 gol yiyerek bitirirsin ben bunu kabul etmiyorum. Rakip kim olursa olsun, Galatasaray’ın üzerine giden kadrolar her teşebbüste gol buluyor. Dinamo Kiev üç sefer geldi, üç gol attı. Birinci golde Muslera, ikinci golde Jakobs, üçüncü golde Sanchez çok büyük yanlışlar yaptılar. Sarı-kırmızılıların en büyük handikapı orta alandaki isimleri temaslı futbolu sevmiyor. Rakip de elini kolunu sallayarak Cim Bom’un kalesine geliyor. Herkesin içinde bir ümit var. Yeni transferler gelecek grup düzelecek diye. İnşallah o denli olur. Fakat şunu söyleyeyim. Devre ortası âlâ futbolcu alman için uygun para vermen lazım. Fırsat transferi diye beklersen, beklediğin transfer gerçekleşmeyebilir. Kesinlikle yöneticiler bizden daha yeterli düşünüyorlardır. Fakat şu an grup ıstırap yaşıyor. Bundan sonraki maçlarda da bu, artarak devam edecek üzere görünüyor. Dilerim Okan Buruk bu zahmetlere bir an evvel deva bulur.” (Milliyet)

“POZİSYON NET PENALTI LAKİN…”

Mustafa Çulcu: “Osimhen’in 31’deki vuruşunda kayarak topa atak yapan Bilova’nın doğal pozisyondaki kapalı sol koluna temas eden top penaltı olmaz, devam kararı yanlışsız. Shaparenko’nun 25’te Barış’ın ayağına basması sarı olmalıydı vermedi fakat Barış rakibi Kabaiev’in ayağına basınca sarı gördü. İkili standart oldu. Galatasaray’ın yediği birinci gol öncesi 2 nolu yardımcı hakemin önünden top taca çıkmış (tv görüntüleri) görünüyor lakin burada açı çok değerli, VAR da taç çizgilerinde kamera olmadığı için yardımcının kararına uymak zorunda kaldı ve gol geçerli sayıldı. Tymchyk ceza alanı içinde Barış’ı sarıp sarmalayıp yere indirdi, konum net penaltı lakin hakem evvel yanlışlı kararla Barış topu elle bilerek oynayıp gol atmaya çalıştı diye sarı gösterdi evvelden sarısı vardı ikinci sarıdan ihraç etti. Fakat yanlışsız uygulama ile VAR devreye girdi. OFR’de konumu 18 saniye izleyen hakem, hakikat kararla Barış’ın kartını iptal etti, penaltı verdi. Galatasaray 88’de Jelert ile penaltı bekledi ama Vivcharenko’ya faulü yapan Jelert’ti, penaltı olmaz. Hakem durumu çözemedi, VAR’a yaslandı. VAR protokole uygun davrandı, yanlışsız kararla devreye girmedi.” (Sabah)

“KİBİR VE OLMAMIŞLIK”

Bülent Timurlenk: “Hatay maçının ziyan olan birinci yarısında tek hatalı Berkan değildi elbette ancak Sara’nın yokluğunda Buruk’un dün yeniden tıpkı konumda ona baht verirken açıklaması “Ön alan baskısı için”di. Karşındaki 11’inde yabancı futbolcu olmayan, savaşın gölgesinde yaşayan ve Avrupa Ligi’nde 6 maçını kaybederken yalnızca bir gol atabilen Dinamo Kiev. G.Saray idaresinde demeçlerinden kibir ve olmamışlık akan Metin Öztürk ve UEFA Kupası-Bilbao pastasının önünde gülümseyerek poz veren İbrahim Hatipoğlu’nu sahneden çeksin Lider Özbek. Bir Bilbao hayali varsa ortada eksiye koşan bir futbol gerçeği ve 36’lık usta Yarmolenko’nun tokadı var… Bir de dün kalesinde yediği yanlışlı gollerden sonra yuhalanan “efsane” Fernando Muslera…” (Sabah)