İktidar belediyeleri saf dışı bırakarak seçime mi hazırlanıyor? Balbay, siyasetin perde arkasını açıkladı!
Siyasetin bürokrasi üzerindeki tesiri her geçen gün artmaya devam ediyor. Son periyotlarda İstanbul’daki CHP bünyesinde bulunan belediyelere kayyum atama haberleri ve denetlemelerle gözaltına alınan yönetici haberleri son seçimin akabinde adeta bir rutin oldu. Yargının iktidarın elinde maşa olduğu yorumları yapılırken, son günlerde kamuoyunun tüm dikkatini üzerine çeken Beşiktaş Belediyesi’ne yönelik süreci, Cumhuriyet gazetesi muharriri Mustafa Balbay değerlendirdi.
Mustafa Balbay, CHP’li belediyelere yönelik operasyonların birinci işaretinin Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyum atanmasıyla verildiğini tabir etti. Ahmet Özer’in ardından Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın tutuklanmasıyla bu sürecin daha geniş bir boyut kazandığına dikkat çekti.
Balbay, yapılan operasyonların olağan tüzel prosedürlerden saparak sabaha karşı baskınlarla gerçekleştiğini vurgulayarak, “Bu cins uygulamalar çoklukla darbe devirlerinde görülür. Hukuk devleti unsurları gereği bir belediye başkanı hakkında iddialar varsa, çağrılır ve sözü alınır. Lakin bu formda yapılan operasyonlar, kamuoyunda diğer soruları gündeme getirir” dedi.
FETÖ YARGILANMALARINI HATIRLATTI
Rıza Akpolat’a yönelik suçlamaların dayandığı evraklara kapalılık kararı getirilmesi ve saklı şahit sözlerinin temel kanıt olarak kullanılması, sürecin meşruiyetine dair soru işaretlerini artırıyor. Balbay, bu uygulamanın geçmişte FETÖ yargılamalarında da tartışmalı olduğunu hatırlatarak şu sözleri kullandı:
“Gizli şahit sözleri, baskı altındaki bireylerden alınan ve yargının seyrini etkileyen beyanlardır. Bu durum, kamu vicdanında derin yaralar açıyor. Şayet Beşiktaş Belediyesi’nde usulsüzlük varsa, belgeler açılmalı ve tüm süreç şeffaf formda yürütülmelidir.”
CHP’NİN YENİ BİR STRATEJİYE GEREKSİNİMİ VAR
Balbay, CHP’nin bu süreçte yalnızca reaksiyon göstermekle kalmaması gerektiğini, daha kapsamlı bir stratejiye gereksinim duyduğunu belirtti. CHP’ye yönelik bu operasyonların bir siyasi hesaplaşma olduğunu savunan Balbay, partisinin atması gereken adımları şöyle sıraladı:
Şeffaflık Adımı: CHP’li tüm belediyeler mal varlıklarını açıklamalı ve tüm süreçleri kontrole açık hale getirmeli.
Seçim Hazırlığı: Yaklaşan mahallî seçimlere güçlü bir halde hazırlanmalı ve halkın dayanağı daha geniş kitlelere yayılmalı.
İç Birlik: CHP’nin içindeki görüş ayrılıklarını bir kenara bırakıp ortak bir vizyonla hareket etmesi gerektiğini söyledi.
HEDEF İMAMOĞLU MU?
Mustafa Balbay, Ahmet Özer ve Rıza Akpolat üzerinden yürütülen operasyonların asıl maksadının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu olabileceğini tabir etti. İmamoğlu’nun “ahmak davası” olarak bilinen ve siyasi yasağı beraberinde getirebilecek davasının hala istinafta olduğunu hatırlatan Balbay, “Siyasi yasak ihtimali üzerinden İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı engellenmek istenebilir. Bu sürecin dikkatle takip edilmesi gerekiyor” dedi.
AKP ERKEN SEÇİME Mİ HAZIRLANIYOR?
Balbay, AKP’nin bu operasyonlarla muhalefeti zayıflatırken, erken seçim için de hazırlık yaptığını öne sürdü. “Seçim tarihini iktidar kendi stratejisine uygun bir vakitte açıklayacaktır. Lakin bu hazırlıklar, CHP’nin de sürece uygun bir siyasi hal almasını mecburî kılmaktadır” diye ekledi.
CHP’DEN DAHA FAZLASI BEKLENİYOR
Mustafa Balbay, CHP’nin bu cins operasyonlara sırf reaksiyon vermekle yetinmemesi, güçlü bir siyaset üretmesi gerektiğini vurguladı. Balbay’a nazaran, bu süreç yalnızca bir belediye liderinin tutuklanması değil, tıpkı vakitte bir siyasi çabanın kesimidir.
Cumhuriyet TV’nin bu özel röportajında lisana getirilen bahisler, Türkiye’nin siyasi gündemindeki tansiyonları tekrar gözler önüne serdi. Sürecin nasıl ilerleyeceği ve CHP’nin nasıl bir yol haritası çizeceği, önümüzdeki günlerin en kıymetli gündem hususları ortasında yer alacak.
