Sanat Dünyamız mecmuasının 2024’te 50. yılını kutlamak gayesiyle başlattığı Danat Dünyamız Sinema Günleri üç gün boyunca özel bir seçkiyle sinemaseverlerle buluşacak. Küratörlüğünü sinema müellifi Engin Ertan’ın üstlendiği seçki, arşiv malzemelerini kullanarak bir anlatı oluşturan kısa ve uzun metraj sinemalardan, görüntülerden oluşuyor. Başlığı “Bir de Buradan Bak” olarak belirlenen seçkideki eserler arşiv malzemeleri aracılığıyla resmi anlatıları ve muktedirlerin öykülerini sorunsallaştırıyor ve tarihe farklı yerlerden bakmayı öneriyor. Şimdiki sanatla sinemanın kesişiminde yer alan sinemaları izleyiciyle buluşturan Sanat Dünyamız Sinema Günleri’nde üç gün boyunca kısa ve uzun metrajlı sinemalar gösterilecek.
AÇILIŞ, ÖDÜLLÜ SİNEMA ‘BİR DARBENİN SİNEMA MÜZİĞİ’ İLE
Film günlerinin açılışı 24 Ocak akşamı, geçtiğimiz yılın en beğenilen belgesellerinden Johan Grimonprez imzalı Soundtrack to a Coup d’Etat / Bir Darbenin Sinema Müziği ile gerçekleşecek. Grimonprez’in yalnızca arşiv imajlarını kurgulayarak yarattığı sinema, Patrice Lumumba’nın (1925-1961) Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nin ilk başkanı seçilmesinden öldürülmesine giden süreci bahis alıyor. Kurgusuyla seyirciyi büyüleyen sinemanın ritmini ise ses bandına eşlik eden, periyodun meşhur caz modülleri belirliyor. Birinci gösteriminin gerçekleştiği Sundance Sinema Festivali’nde anlatımındaki sinemasal yaratıcılık için özel bir ödül kazanan Bir Darbenin Soundtrack’i, şu ana kadar on iki farklı mükafata layık görüldü ve Screen Daily dergisi tarafından 2024’ün en âlâ sineması seçildi.
SEÇKİDE YER ÖTEKİ FİLMLER:
25 OCAK CUMARTESİ / 14.00
OLMAK İSTEDİĞİM HER ŞEY
Seçkide öne çıkan bir başka uzun metraj belgesel ise birinci gösterimi Berlin Sinema Festivali’nin Panorama kısmında gerçekleşen I’m Not Everything I Want to Be / Olmak İstediğim Her Şey. Direktör Klára Tasovská, Çek fotoğrafçı Libuse Jarcovjakova’nın yetişkinlik hayatını sanatkarın 60’lar, 70’ler ve 80’lerde çektiği fotoğraflar aracılığıyla anlatıyor. Yıllar sonra öteki ülkelerde keşfedildiğinde “Çekoslovakya’nın Nan Goldin’i” diye anılan Jarcovjakova’nın fotoğrafları, ülkesinin yeraltı kültürünü ve toplum dışında kalan bireylerini belgelemesiyle biliniyor.
TOUCHING FEELING
İstanbul doğumlu, Berlin’de yaşayan sanatçı Aykan Safoğlu’nun bir sinemadan çok “hareketli görüntü” olarak tanımlamayı tercih ettiği 2019 üretimi Touching Feeling de seçki dâhilinde izlenebilecek. Sanatkarın nGbK Berlin’in 50. yaş günü vesilesiyle düzenlenen stant için yarattığı bu iş, Safoğlu ve fotoğraf sanatkarı Nihad Nino Pušija ortasındaki dostluğa odaklanıyor.
’36’
Rêzan Mîr Uğurlu’nun deneysel kısa metraj sineması 36 ise 1980’lerde Fransa’daki bir nükleer santral için hazırlanan tanıtım kataloğundaki diapozitif fotoğraf karelerinden oluşuyor. Katalogdaki otuz altı karenin otuz beşiyle geçmiş, bugün ve gelecek ortasında bir diyalog kuruluyor. Sinema, izleyiciyi enstitü içerisinde gezintiye çıkarırken merkezine yalnızca hisleri alıyor.
25 OCAK CUMARTESİ / 16.30
BİNA
Fotoğraf ve görüntü işleriyle yerlerin saklı kalmış tarihi, mitolojik ve ferdî hikayelerinin izini süren Alman sanatçı Andréas Lang’ın Das Haus / Bina isimli sineması de seçkide yer alıyor. Berlin’deki Almanya Dışişleri Bakanlığı binasının tarihi, binanın boş olduğu saatlerde koridorlarında serbestçe dolaşan bir kameraya eşlik eden arşiv dokümanları ve ses kayıtları eşliğinde canlanıyor.
25 OCAK CUMARTESİ / 19.00
ZARAFET VE ŞİDDET ARASINDA
Geçtiğimiz yılın bol ödüllü kısa sinemalarından, Sevecen Bahar Demirel’in yönettiği Zarafet ve Şiddet Arasında ise keyifli bir tablo çizen aile fotoğraflarının gizlediği şiddeti sorunsallaştırıyor. Demirel sinemada kendi ailesinin fotoğraflarını manipüle ederek, performatif aile albümlerine giremeyen anıların izini sürüyor.
EVE DÖNDÜĞÜN ZAMAN
ABD’li Carl Elsaesser’in yönettiği Home When You Return / Meskene Döndüğün Vakit Nise kayıp ve yasla başa çıkmak üzerine. Elsaesser 1950’lerden kalma bir melodram sinemanın imaj ve ses bandını manipüle ederek, kaybettiği büyükannesinin hayatı üzere yine hayal ediyor.
BİR AİLE FİLMİ
Uğur Bayazıt’ın yönettiği Bir Aile Filmi ise 1970’li yıllarda çekilmiş 8mm konut görüntüleri üzerinden hem direktörün kendi ailesinin hem de bugün birebir biçimde var olmayan bir İstanbul’un izini sürüyor. Sinemada arşiv imgelerine, direktörün annesiyle yaptığı röportajlar eşlik ediyor.
26 OCAK PAZAR/ 14.00
TATLI KURGULAR (TENDER FRICTIONS)
Seçkide aktüel sinemalar ve görüntü işlerinin yanı sıra bir klasik de yer alıyor. Deneysel sinemanın simge isimlerinden, 2019 yılında hayata veda eden Barbara Hammer’in otobiyografik sineması Tender Frictions (1996) yalnızca aile arşivleri değil, 20. yüzyıl tanınan kültür imgeleri aracılığıyla da direktörün hayat hikayesini anlatıyor.
26 OCAK PAZAR / 16.30
ÇİÇEKLER SESSİZCE ŞAHİTLİK EDİYORDU
Theo Panagopoulos’un yönettiği The Flowers Stand Silently, Witnessing / Çiçekler Sessizce Şahitlik Ediyordu arşivi sorunlaştıran bir öbür buluntu sinema. Sinema İskoç bir botanikçinin 1930’lu yıllarda Kutsal Topraklar’da çektiği renkli 16mm imajlardan oluşuyor. Büyük anne ve babası Filistinli direktör Panagopoulos’un bu manzaralara eklediği kendi yorumu, tıpkı coğrafyada süregelen işgal, sömürgecilik ve katliamı izleyiciye bir kere daha hatırlatıyor.
27 OCAK PAZARTESİ/ 16.30
ÜÇ DAKİKA: BİR UZATMA 
Bianca Stigter’in yönettiği Three Minutes: A Lengthening / Üç Dakika: Bir Uzatma, 1938 yılında Polonya’da çekilmiş üç dakikalık bir 16 mm sinema manzarasının dijitale aktarılıp farklı ayrıntılarına odaklanarak tahlil edilmesi, bu formda imajın çekildiği köy ve sakinlerinin Holokost’taki mukadderatının araştırılması sürecini perdeye taşıyor. Birinci gösterimi 2021 yılında Venedik Sinema Festivali’nde gerçekleşen Three Minutes: A Lengthening, pek çok milletlerarası şenlikte gösterildi ve mükafatlar kazandı.
