292 bin çocuk üzerinde araştırma yapıldı: Uzmanlardan ailelere kritik uyarı
Çocukların ekran başında geçirdiği mühlet giderek artarken, bu durumun arkasında yatan ruhsal tesirler de netleşmeye başladı. Amerikan Psikoloji Derneği (APA) tarafından yayınlanan tahlil çalışmasına nazaran; ekran süresi çocuklarda davranışsal ve duygusal problemlere yol açıyor. Daha da çarpıcı olan ise, bu problemlerin çocukları yine ekrana yönlendirmesi ve böylelikle kısır bir döngünün oluşması.
EKRAN BAŞINDA GEÇİRİLEN MÜDDET ARTTIKÇA RİSK DE BÜYÜYOR
Araştırmada, ekran karşısında daha fazla vakit geçiren çocuklarda tasa, dikkat eksikliği, öfke patlamaları üzere belirtilerin sıklaştığı görüldü. Uzmanlar, bu belirtilerin çocukları tekrar dijital dünyaya ittiğini ve bunun da ekran mühletini daha da artırdığını belirtiyor.
Psikologlar, bu durumu “çocuğun kendini uygun hissetmek için tekrar tekrar ekran başına dönmesi” halinde tanımlıyor. Böylelikle ekran müddeti, hem sebep hem de sonuç haline geliyor.
UZMANLARDAN AİLELERE KRİTİK UYARILAR
Uzmanlar, çocuklarda ekran mühleti denetim altına alınmazsa; toplumsal münasebetler, okul başarısı ve uyku tertibi üzere hayati alanlarda kalıcı tesirler bırakabileceğine dikkat çekiyor. Bilhassa okul çağındaki çocuklarda ekran bağımlılığına karşı net kurallar ve alternatif aktiviteler öneriliyor.
Ailelerin şu adımları atması tavsiye ediliyor:
Çocuğun günlük ekran mühletini sınırlamak
Uyumadan en az bir saat evvel ekranı büsbütün kapatmak
Spor, sanat yahut açık hava aktiflikleri üzere ekran dışı uğraşlara yönlendirmek
İçerik seçerken yaşa ve gelişime uygun, eğitici malzemeler tercih etmek
“EKRAN ARTIK YALNIZCA BİR ARAÇ DEĞİL, YENİ BİR BAĞIMLILIK RİSKİ”
Uzmanlar, ekranın hakikat biçimde kullanılmadığında çocuklar için adeta bir kaçış ve bağımlılık aracı haline geldiği ikazında bulunuyor. “Çocuk kendini berbat hissettikçe daha fazla ekrana yöneliyor; daha çok ekrana baktıkça kendini daha berbat hissediyor” diyen psikologlar, ailelerin bu kısır döngüyü erken fark ederek harekete geçmesi gerektiğini vurguluyor.
